Yalnızlığın satranç dedesi ölmüş
İşte tutuyorum bir acıyı elimde
Yırtığı yamanmıyor birkaç satırın
Meğer piyonların boynu bükülmüş
Yemekten içmekten kesilmiş filler
Yılkısı çoğalmış mağrur atların
Şahla vezir birbirine düşmüş
Kalesi yıkılmış matlaşmış hayatın
Takati yetmemiş son hamleye
Bir kıl kopmuş zamanın sakalından
Boşluğunda bir gül gibi süzülmüş
Hoyrat yalınkılıç girmiş bahçeye
-Çardak bir sevinçmiş en azından
Cebinde taşırmış merhabasını
Balkon dağıtırmış gelip geçene
Şaşı aynalarda son kez taranmış
Tarçın süzmüş çay demlemiş öksürmüş
Akşam güneşini oturtmuş dizine-
Yalnızlığın satranç dedesi ölmüş
Ben de Bülent'in yalancısıyım
Ardından göçürmüş avlusunu
İda dağı höykürmüş körfezine
Bir rüzgar indirmiş iri kıyım
Can tozarmış söz kalırmış kime ne
Varın Bülent'e anlatın bunu
Kavram Karmaşa Dergisi Mayıs-Haziran 2002 sayısı
Ahmet GünbaşKayıt Tarihi : 12.3.2016 12:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!