Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
Aynaya,
Çöken avurtları
Hüzün dökülen yüzü yansımış kadın!
Ne çıkar
Gözlerinin yeşili solsa
Devamını Oku
Çöken avurtları
Hüzün dökülen yüzü yansımış kadın!
Ne çıkar
Gözlerinin yeşili solsa
Meçhul avukat beye cevap:
Bay avukat: Biz mü'min ve müslüman şairleri ilgilendiren kıstaslardan bahsettik. Biz müslüman bir şair olduğumuz bu ülke de halkının yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülke ve de bu site müslüman bir belediye başkanı olan Hasan beyin kurdurttuğu bir site olduğu için İslami şuurdan ve dini kıstaslardan bahsettik. Bizim kitabımız olan Kur'anda 227 ayetllik bir "ŞUARA-ŞAİRLER-" suresi vardır ve bunun son beş ayeti müslüman şairlere şairlik ölçüsü vermektedir. İşte biz bu ilahi ölçüler muvacehesinde şiir yazar ve yazılmasını arzu ederiz. Biz demiyoruz ki, bütün şiirler dini muhtevalı olsun. Biz diyoruz ki; bütün şiirler islami şuurdan hissedar ve Kur'ani ölçülere uygun olsun. Yani, mana lafza, şuur kafiyeye kurban edilmesin. İçerik ne olursa olsun kıstaslar inancımıza ve ilahi ölçülere muvafık düşsün.
Ayrıca: benim dini kıstaslarıma ve inançlarıma uygun yorumlarımı sorgulayıp yargılamak ve de bedava avukatlığa soyunarak şahsıma ihtarlar vermek size düşmez beyim! Çünkü herkes her şiire inancına ve de bilgisine göre-kanunlar çerçevesinde- özgürce yorum yapma hakkına sahiptir.
Kişinin İslami şuur muhtevalı ve ahlaki mana içerikli bir şiir yazabilmesi için sadece Türkçeyi bilmesi yetmez. O kişinin dini ölçüleri de çok iyi bilmesi ve onları yeri geldiğinde hiç bir kınayıcının kınamasından korkmadan kaleme dökmesi de lazımdır Bekir bey. Bu şiirin mısraları ne yazık ki mana ve kavram kargaşası ile dopdoludur. Bir kişi şehevi sevgi ile şefkate müteallik sevgiyi birbirine karıştırıyorsa ona sırf şöhretinden dolayı müspet puan vermek yanlış olur.
Doğru yazmışsınız Cihat Bey. teşekkürler
"Sevda" ,yeni dilde ve tıp dilinde adına "Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki, daha ziyade "kara sevda" olarak tesmiye edilir.
Bir insan en tehlikeli bir ruh ve akıl hastalığı derecesinde sevdiği bir varlığın henüz adını bile koyamamış ve ona; "Şaşırdım kaldım işte" "bilmem ki nemsin?" "Bazen kız kardeşimsin" "Bazen öp öz annemsin" "Sultanımsın susunca" "Konuşunca kölemsin" gibi garip ve hiç bir şekilde dini ve de ahlaki kıstaslarla bağdaşmayan ifadelerle hitap ediyorsa bu şiir tebriğe değil tenkide medar bir şiirdir ve ben Yavuz Bülent Bakiler beyi bu garip ifadeleri için kınıyorum!
Yavuz Bülent Bakiler'in sesinden dinleyince güzel...
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda, en serin rüzgarlarla...
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Fikirler uyuşmasa da, güzel bir şiir.
Üstad, üstad, üstad, denecek bir şiir.
Yavuz Bülent Bakiler'i, Abdürrahim Karakoçları okumayanlar hiç şiir yazmasınlar.
Yavuz Bülent Bakiler'i, Abdürrahim Karakoçları okumayanlar hiç şiir yazmasınlar.
Şiirin güzel bir yorumu
Bu şiir ile ilgili 114 tane yorum bulunmakta