Ben daha çok küçüğüm anne,
büyüyememiş umutlar kadar.
Apansız boy atan
ve tozu dumana katan heveslerim var.
Ve kim ister bırakmak geride
boynu bükük yaşanmamışlar?
Halbuki yaşasaydım,
gökyüzünü zapt etmeye niyetli bir sarmaşıktım.
Ve her bahar karşı komşunun bahçesindeki
kiraz ağacına aşıktım.
Bir sarmaşık kadar eline çabuk ve olsam da arsız,
ne garip yaşlanmayan çocukluğumdaki eda,
ve vakitsiz terk edişimdeki veda,
değil mi, gelmemeye yeminli bir bahar kadar tutarsız.
Tut ellerimden desem sana
ve dolasam sarmaşık kollarımı boynuna
gökyüzünden yağmur dolu bulutları
ve her bahar karşı komşudan çok sevdiğim kirazları çalsam da
ah
bütün çocuk ölümleri ne kadar erken,
anne ne olur beni bırakma.
Hangi bahane avutur şimdi seni?
Hangi zafer sarhoşluğu,
ve hangi ses ve hangi nefes,
bir evladın alır yerini?
Tut ki ben ölmedim anne
tut ki yaşıyorum...
Tut ki anneciğim,
tut ki,
sadece anne diye ağlıyorum..
Güzel annem,
tut ki ellerim ellerinde öylece aklında,
yüreğinin en derin yerinde seni saklıyorum..
Kayıt Tarihi : 21.7.2018 23:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!