Sarıkamışa, Sarıkamışa
Hangi ağıtı yakayım ben
Yeni gelin dul, evlat yetim kalmışa
Doksan bin yiğit, teslim olmuş kara kışa
Anaların yüreği kor
Babaların bağrı hûn
Bir yiğit, nasıl da böyle olur, zebun
Yanmakta sineler, yanmakta derun
Rabbim kefenlemiş, bembeyaz örtü
Kimisi yatmış, boylu boyunca
Kimisi ayaktadır, kimi dizüstü
Kimi öper toprağı, kutsarcasına; yüzüstü
Tüfekler elde, tutulmuş sımsıkı
Allah (cc)! Diye dedikleri son nida
Karla kaplı vadide, yapmakta yankı
Bir kurşun atamadan, şehit olmuşlar
Gözleri açık gitmiş, görünmekte akı
Gecenin ayazı, dondurmada kanı
Gönlüm kaldıramaz, bu kadar hafakanı
Gece bile süt beyaz, gündüze saçılmış elmas
Bir masal dekoru bu, bozulur, edersem temas
Şüphesiz melekler, gökte sallamakta kanat
Soğuk daha da artmakta, beyaza inat
Her şey beyaz, bir aydınlıklar diyarı
Sânîsi belli ki en yüce, yok böyle bir san’at
Bu dekor, bu mizansen, hazır büyük ödüle
Belli ki koşarak, gitmişler tebeddüle
Beyaz kar üstüne, akan kanları
Benzemiş, Cennetten, gelen bir güle
Uzun, geniş bir vadi, karla kaplı bembeyaz
Nefesleri dondurmada, gece ayaz mı ayaz
Sarıkamış dendi mi, hüzün basar kalbimi
Rabbim bize gösterme, tekrar böyle bir ârâz
Serdarı Resulündür, bu muhteşem ordunun
Hamiyeti teşmil etmek, vazifesi budunun
Düşme sakın gaflete, hesabı veremezsin
Sahipleri üste değil, alta da var Yurdunun
Kayıt Tarihi : 5.2.2023 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!