kalubeladan beri bu böyledir
çığırtkana avuç avuç mutluluk dağıtılır
duyulmaz
avaz avaz sessizliğimiz
biz
sabrımızı cehennemle sınayıp
şarjörümüzdeki son kurşunu öpüp koklarken
sorulmaz
hal-i pürmelalimiz
işte bu yüzden biz
işte bu yüzden…
kahrımıza rakı döke döke
acımıza tütün basa basa
ah hayat yazarız camların buğusuna
ah hayat…
biziz kınına küskün bıçak
biziz ateşle barutun öpüştüğü infilak
ayağımızda deve derisinden çarık
elimizde abanoz ağacından bir asa
ateşe sevdalı ateş böcekleri gibi ateşe koşuyoruz
ardımızda yangınlar bırakarak
m a s u m u z
aşk kadar günahkar
aşk kadar masum
bu fırıldak dünya tekmil puştluğu ile üstümüze gelirken
her çarmıha İsa
her kuyuya Yusuf
her mağaraya Muhammed’iz
dokuz telli bağlamaların tınısın da
yetim şiirlerin öznesin de
yana yakıla mutluluk arıyoruz
ki…
dört bir yanımız çapraz fişek bela
ateşe pike yapan ateş böcekleri gibi
bir kere seviyoruz
diğerleri sadece o bir’e ulaşma gayreti
ya da o bir’den uzaklaşma çabası
kimimiz
sfenkslerin gölgesine su saklayan bedeviler gibi
en serininde saklarken aşkı
kimimiz
merdiven altı aşk pazarların da
şeytana satıyor ruhunu
kimimiz de…
zevale öykünür gibi
şarampole kırıyor direksiyonu
Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 19.4.2025 17:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!