Şimdi daha çok yalnızım,
Yakınımda açan bir çiçeğin kokusunu duyarak yaşamaktan
Ne yaprağını koparabiliyorum
Ne de goncasını toplayabiliyorum
Her çiy damlasını vurmak istiyorum
Suyu yakmak istiyorum
Dallarından içine süzülen
Akşam erken iner mahpusaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
Devamını Oku
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
An gelir
Hüznü yudumlar,
Yapayalnız kuytularda
Kavrulur yürek.
Saatler mahsun kalır
Zamana, karşı yarışır yelkovan.....
Şiirinizi okuduğum anda dilimin ucuna gelenler bunlar oldu. Sanırım onlar da şiir olacaklar.. ve bir
ustadan dizeler takıldı beynime;
Nice kadınlar sevdim
Zaten yoktular..
Kalemin yüreğini ustaca dökmüş şiire, kutlarm..
sen şiirime hayat verenlerdensin sinyali ben de sevdim yakınlığını kardeşim
Sinyali merak etmeyin, sizin de yorumlarınıza ve ayrıntılarınıza bayılanlar var :)
şiiri okumak bir zevk, altında sinyali yorumunu okumak ayrı bir zevk
selam ve sevgiler
sanki yoklar..başlıkta sanki kelimesine takılıyorumve düşünüyorum..''zannet ki'' idi bu kelime bir zamanlar..içimden bir ses böyle söylüyor.. Zaman içinde
''sanki ''oldu..
Fark yok gibi ama fark var..
Ayrıntılarıma bayılıyorum..ama sadece kendi bulduklarıma değil.. herkesin bulduğu ayrıntıya..
Devam ediyor başlık hakkında çağrışımlar..Sanki Yoklar..hemen zihnim şiire ilave yapyor.. sanki varlar..
ilave eder durur bir garip zihnim var.. ''sanki yedim camisi'' geliyor sonra aklıma.. ve etik kurallarımın en başında duran öyküsüne sonra bu caminin..
Birinci bölümü bitirdiğimde.. cahit sıtkı tarancı dedim..öyle yazmış..''yeter ki gün eksilmesin penceremden''..
bu dizenin oğuzkancası şiirin birinci bölümünde yeniden yazılmış..
sonra bakıyorum.. aslında dışarıdan birisi bu bağlantıyı kurmamakta haklı..ama ben kurmuşum..iletişim böyle dağılabiliyor elden ele geçtikçe..
ikinci bölümde.. oğuzkan abi nasıl bir insan yaw diyorum
hem herkesle bu kadar kalabalık.. hem de bu kadar yalnız her zaman..
ve bu durumla zaman içinde barışmamış.. galiba doğar doğmaz alışmış bu gel-gitlere
Bu akşam yine turkuvaz
Denize diz çökmüş gibi bulutlar
İçerilerinden geçiyorum
Sanki yoklar......
uff yalnızlığı seçti mi sadece insanları boşaltmıyor çevresinden..doğanın kurallarını da boşaltıyor..
utanıyorum çoğu zaman şiirlere yazdığım yorumlardan..Kimbilir ne diyor insanlar..
Bazan içimdikileri konuşmak için alet ediyorum gibi geliyor bana şiirleri okumak..
Tıpkı radyo dinlemeden ders çalışamam diyen oğluma benziyorum şiir okurken..Sadece onun kulaklıkları yerine şiirin harflerini gözlerine takan bir insana benziyorum.
Sanki şiir okumazsam düşünemez oluyorum..
Ve bu yorumla Oğuzkan Hocama ilk kez abi diyorum ve çok seviyorum bu yakınlığı..
Anlatımı, konusu mükemmeldi. Hüzün içersede okunası bir çalışma. Kutlarım üstadım.
öykü olarak okunabilir nitelikte.. şiir için çok senli benli..
Bu akşam yine turkuvaz
Denize diz çökmüş gibi bulutlar
İçerilerinden geçiyorum
Sanki yoklar......
güzel bir tablo ...
duygu adına herşey var...
kutluyor ve saygılarımı sunuyorum...
hüzünlü bir sevinç hissettim şiirinizde...
finaldeki diz çöken bulutlar size selam veriyor gibi...
ve hayal ile gerçek arası..sanki yoklar..güzeldi..saygı ile..
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta