Sanal Sevdam.. Şiiri - Meral Adak

Ah be 'sanal sevdam! '
Ne dedim de kaç zamandır çevrim dışısın?
Daha ne diyebilirdim ki bu hayâli âlemde
…………………………..veya neyi demedim?
Başka nasıl anlatılır ki sevmek bakmadan, dokunmadan.
Kaç uykusuz geceye klavye nöbeti tutar bu gözler? ...

Kaç yakamozu yazarak anlatır,
…………kaç mehtabı paylaşabiliriz başka-başka yerlerde.
Kaç yağmurda ıslanabiliriz yağmursuz gecelerde
Kaç kez avutabilirsin korkularımı çakmayan şimşeklerde
Peki ya kaç kez sığınabilirim kollarına
………………………….. “hayali”gök gürlemelerinde

Korkma be “sanal sevdam”
………………inan sandığın kadar cesur değil bu yürek.
Atamam kendimi kör kuyulara,
………………....giremem dikenli gül bahçelerine
Bir adım bile atamam
……………...........gerçeğe dönersem yüzümü,
gidemem hüznün peşinden
Yürüyemem körlemesine,
……………………karanlığı severim
……………………….ama özgürce düşünmek için seni

Bir bilsen be “sanal sevdam” bir bilsen
………………………ben herşeyi nasılda içimde yaşamaya doğmuşum.

Seni sevmişim,
ama dedim ya iki gözüm korkma,
ben imkânsız aşklarla olgunlaşmışım.

Gel, desen de gelmem,
…………….gel, desem de gelme sakın
……………….ama sen, yine de hayalini hep beklet penceremde.

Ellerine dokunamasamda üşümem sakın üzülme
…………………hayallerim ısıtır beni en ayaz gecelerde

Ben kendime hep yetmişim be “sanal sevdam”
………………………….kaç sen var içimde sen bilir misin?
Bilir misin, ben bu hayal dünyasında seninle nasıl da çoğalmışım..
Söz!
Değmeyecek sana nefesim
………………………hâtta, en ıssız, en zifir gecelerde
Ben, senin kuytularında senden habersiz
………………………kimbilir kaç kez buharlaşmışım…

Ten’e hasret değil ten,
…....anla artık ne olur
……….ben o ten’li sevişmeleri
…….........çoktan kaf dağının ardına uçurmuşum
Öylesine tuhaf,
……öylesine garip
………..ve öylesine deli bir oyun işte bu.
Bedenine değil
…………ama cam ardından,
…………….her gece can damarına
………………..tam onikiden dokunmuşum

Ahh bir bilsen be “sanal sevdam”
……..dört mevsimin en güzel renkleri
………….nasılda harmanlanmış bu gece.
Az sonra yağmurlar yağacak ıslanacağım
……………hâtta gök gürleyecek,
………………..korkup sana sarılacağım
Sonra, odamın penceresinde durup
………………..yıldızlarla gönderdiğin
…………………ilk bahar çiçeklerinin artakalanlarını koklayacağım
Hayaller denizinde seninle sarmaş dolaş,
………………..hâtta anadan üryan yüzüp
………………….kimbilir kaçıncı kez mehtabı bir başıma batıracağım

Hadi be “sanal sevdam” çevrim içi ol,
…………………yeşil yansın ışıkların,
…………………….bu gece sana hiç söylenmemişleri söyleyesim var
Aslında
…..bir bilsen bu sıcak yaz gecesinde
……….......................havada nasılda hüzünlü bir sonbahar kokusu var
Belki de yaşanamamış
……………..nice ilkbaharların ağırlığı yük olup çökmüş
………………………………………gecenin karanlığına
Zamanın da ödenmemiş hesapların faturası
…………………………çok yüklü takıldı bu gece teknoloji ağlarıma
Olsun be dört mevsimim
…..ben bu eksik,
……..bu haksız hayata inat
…………bu gece hüzünleri odama almayacağım

Yeterki çevrim içi ol
………..sana söz veriyorum
……………..bu gece kış güneşim olacaksın
………………..ve yaz ortası üşüyen yüreğimi gelişinle ısıtacağım
ve birdaha söz veriyorum “sanal sevdam” bu gece,
………....hâtta bende kalacağın hiç bir gece
……………..birdaha, asla ağlamayacağım! ...

Meral Adak