Ağır düşer dudaklara zamanın her katresi,
Sağır duran hayaller bekler o sesi,
Bağırır durur, kesilmez bir türlü nefesi,
Yazılmış Levh-i Mahfuz'a ölümün acı kasesi.
Kavururcasına hasretin sesleri en derinden kalbini,
Umar karlar kadar serin bir nefesi,
Birer birer dökülen yaprak mıdır zaman işleyen?
Yoksa yanakları ıslatan inci tanesi mi?
Karanlığın içinde bir ışık hüzmesidir; zaman,
Mavi göklere açılan bir çift el gibi.
Ağır gelir hasret kokan anılara yolculuk,
Farksız olmak isteyen de döker bir gün içini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!