Mum ışığında şiir okuyorum,
gecelerde, kara gözlü gecelerde,
layıkıyla görevini yapıyor ay.
Biraz ışık, biraz sessizlik katıp karanlığa,
seni getiriyor yavaş yavaş geceler.
Senin aşk aşk dediğin,
Bana fayda sağladı mı?
O vefasız bildiğim,
Yoksa oturup ağladı mı?
Kirpiklerin ok olsun, atsın kaşların,
Sen o kadar yabancımısın bana?
Amansız bir savaşta düşmanız sanki.
Ne bileyim, gün gelir tutarsın ellerimi,
Dünyaya geldiğimize pişmanız sanki.
Yıllar hasretini kalbime saplar,
Duygularımı nasıl anlatayım sana?
Dudağımda dolaşıyor ismindeki heceler.
Dilersen dağları delerim; zor değil ama;
Yetmez mi sana ağladığım geceler.
Boğazımda düğümleniyor düşüncelerim,
Çatlıyor heyecandan kan damarlarım.
Sen yeter ki gel;
Saatleri ben ayarlarım.
İstemem sana edilmesin beddualar,
Kalbim kapalı başkasına,
Birgün açmış görürsün,
Omuzlar eller üstünde,
Beni göçmüş görürsün.
Takılsam, çıkamasam saçlarının ağından,
O kadar geniş ki dünyam;
İçinde kaybolmasam!
Dünyamı da sevmeyeceğim;
İçinde sen olmasan!
Bir küçücük resmini... Ne olur?
Sen kendini mi tanımıyorsun,
Yoksa ben mi anlatamıyorum.
Sevdiğini de bilmiyorsun üstelik,
Göremiyorsun güzelliğini, ne yazık!
Ne kitaplar yazsın duygumuzu,
Ne de şarkılarda şiirlerde olsun.
Leyla'yla Mecnun merak edip sorsun,
Adını 'aşk' koyalım, bizim olsun.
Yine özlemin gözyaşımda birikti,
Bu vakitte kimbilir, kaçıncı uykudaydın,
Mısralarıma gizledim seni, gözyaşımla beraber,
Şu ilk akşamında martın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!