belkide bir saksıdan başlayabiliriz çiçek olmaya
ama dar alanlarda gece hep uzun sürer..
sonra düşüncelerin de parmak izleri vardır
ki aydınlık alır onları - karanlık idam eder..
bu yüzden ne olacağımız önemli değildir artık
çünkü aklını yitirme aşamasında öncelik
neyin önemli neyin önemsiz olduğunda değil
Cebeci köprüsünün üstü
Karınca yuvasına benziyor,
Hamallar, körler, topallar,
Oturmuş nasibini bekliyor.
Cebeci köprüsü yüksek
Devamını Oku
Karınca yuvasına benziyor,
Hamallar, körler, topallar,
Oturmuş nasibini bekliyor.
Cebeci köprüsü yüksek
Gözlere yansıyan güzelliği; o duyguyu o ışığa kadar getiren iç derinlikler yaratır. Şiirin mükemmel kurgusu ahenkli bir akışla sunuluyor. Çok erken yaşlarda olgunlaşıp güzel ürünler verebilmek Tanrı’nın bir lütfudur. Kutluyorum Sayın Aksal.
bayıldım valla..şahane bir şiirdi volkancan
özgün imgeler. yalın sözcüklerin birlikte ışıldattığı duygular ve insana özgü küçük şeyler ve herşey. Volkan Aksalın uzun soluğunun bir kez daha yansıdığı insaan işte şiir dedirten dizeler.
bize sadece şairi kutlamak ve şiiri tekrar okumak düşer.
Yeniden okumaya geldim.. Yüreğe dokunan şiiri..Kutlarım içtenlikle. Sevgiler.
Şiirdeyim. Benzer tadı öyle duruyor...
Bir kez daha kutlarım değerli kardeşimi ve şiirini..
[ özgürlüğün kısıtlandığı bir hayatta toprağa boy veremeyen saksı çiçeği canlılığını yitirir. Sınırlandırılmış bir güzelliğe mahkum olmaktansa yaşamda,tohumu saklayıp güçlendirelim toprakta sabırla ] önermeli şiirselin bendeki sentezi...... Düşünce fırtınası yaratan bu şiirini kutluyorum şairim ...
Renksiz bir bulut geçer gök yüzünden-dikkat et renksiz-,bir dilsiz bülbül bir düş şarkısı kurar-dilsiz ama,bu önemli-,kör bir sığırcığın göçmen kuşları vardır ve gidecekleri yeri bilirler-sığırcık kördür,bu ayrıntı atlanmamalı-,lafı nereye getireceğim,ben bir çiçeğe dokunmuştum,ellerim yoktu...Şimdi bütün pusulaları metal yalnızlıkları işaret ediyor evrenin...Evren giyinmemiş bir çocuktu ve hava soğuktu...Şiiri taşıyan yük trenlerinin metruk istasyonlarda durduğunu bilirim...Çünkü istasyonlar iskanı olmayan mekanlardır ve hepsi metruktur...Pasaportu olmayan-düpedüz kaçak-mülteci bir zamanı ömrüne sığdırır şair...Bu da alenen yardım ve yataklık suçudur...Uzaktan geldim,yorgundum,kimsesizliğine sığınmış asi sözcükler taşıyordum-ki hepsi bir bankta bulunmuştur-,demli bir şeyler söylenmişti ya,yaşam sırsıklam yağarken masada unutulmuştur,diyerek dehşetle kutluyorum sayın şair,saygılar sunuyorum...
anlatım ve didaktik oluş şiirin birikimini gölgelemiş bana kalırsa..
felsefenin şiiri olur elbet..ama felsefe olmayı aştığı taktirde..
KIymete haiz bir çalışmaydı....saygılarımla
Ciddi ve çekici önermelerin birbirini izlediği bir şiir. Birbirlerini bizi daha derine çekmek için izliyorlar ve öyle güzel dile getirilmişler ki Alis'in coşkusuyla takılıyoruz peşlerine.
'belki de bir saksıdan başlayabiliriz çiçek olmaya'
teklife bakar mısınız? Çok hoş ve çok dolu. Fakat bununla kalınmayacak.
'belki de çok daha eskilere gidip
topraktan başlamalıyız saksı olmaya'
Tamam, daha derin bir başlangıç.
Ardından 'iyisi mi çiçekten başlamalıyız toprak olmaya' gelmez mi?
Neyin başlangıç neyin son -olduğu, olabileceği- keza -olmadığı, olmayabileceği- konusunda farklı bir ufka sahibiz artık. Farklı bir süreklilik algısıyla devam edeceğiz. Gerçekten de kesintisiz bir görüngü.
İçeriğin yanısıra dili de başarılı. Kısacası şairce pek şairce.
çayı da dök gitsin bu saatten sonra kimse gelmez..
oyy çok şeker bi final...
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta