Dudaklarımda dünden çürümüş kelimeler
Şaki bir cümlenin ardı sıra
Direnemiyorum hançer darbelerinin ıslıklarına
Daha kaç saplamaya varacak canhıraş öfkeler
Nerede sükuta varacak bu apansız dellenmeler...
.
.
Kimi vakit artırıyorsun dozajını zehrinin
Dayanamıyor hücrelerime kadar içimdeki cılız alevler
Dönüşüyor sakisiz yangınlara
Kimi vakit azaltıyorsun
Sönmeye yüz tutuyor içimde
Saçlarına sürdüğüm mazinin kokusu
.
.
Ama kopmuyor şehre vurduğun keman telleri
Acıklı bir fırtınaya eşlik edip duruyor ayak bileklerinde
Körpe bir bahara tebelleş olup
Bitmeyen infilaklara inat
.
.
Her gün
Ama her gün
Ölümler yeşertiyor şehir
Sessizce çekip alıyor isyanları kadınların ellerinden
Çocuk şaşkınlığında cenazeleri verip mezarlıklara
Gırtlağında düğüm düğüm hayatı boğumlayarak
.
.
Son bir kez güvercin yamacında seyret sokakları
Kaç mektup bırakmışlar kuşluk vaktine
Azgın kaç ömür daha pes etmiş
Atraksiyonlarını bile almadan daha kapıdan içeriye
Ter kokularında ölümlere daha kaç kabza indireceksin
Kaç darbedir bir canın nihayeti
Bilebilecek misin
.
.
Beyninde köpüren şarlamalar
İçinde hüzünden kalma akşamsı modern bir ürperti
Korkularına avuç içinde biriktirdiğin dualar
Gaddar bir ömre bırakılan ölüşler
Sanki sakil bir medeniyetin iskeleti
Hastasız
Çilesiz
Ölümsüz
Akıllardaki bu ucube yaşamak hissi
Ve işte
Özlenen faniliğin derunlara gizlenmiş akıllara ziyan tarifi
Kenan Faik
Kayıt Tarihi : 26.6.2022 02:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!