Haddimi aşan bir cüretle yürüdüğüm yollarda
Kıstırıp insanlığımı boğan bir hırsla haykırmak
Varoş kentlerin insanı kadar kirli
Ve senin yüzün kadar ayrılık kenti
Nedir seni ayrı kılan
Ben ki, divanın eprimiş köselesinde mıhlı
Köleler köleler görüyorum zihinleri kelepçeli
Modern çağın utanmaz köleleri
Oysa dudaklarında onca kelimeler saklı
Kara dumanlardan yükselen petrol çarkları
Ar damarı çatlayan bu zamanda
Düşer yere Kasvanın hörgücüde
İlmik ilmik gözyaşı damlasında
Şişip çatlar başak çöl yağmurunda
Melekte borudur zaman dünyada
oysa emin değildim hayattan
açık puntolarla yazılan yazılar
Ki evrilirken bendenime
hırpalanmış ruhama vurgun
Şayaklı satırlar anlatır beni
Saçlarına düşmüş hüznüm
Yağmurlar gibi yıkanmış
Sana doğru günahkar yüzümle
22. yüzyılı çağrır gibi yürüyorum
Ayaklarımda asırlık hasret
Şairler başka sever,
Bir kitap gibi sessiz...
Kapağı açınca okursun onu yalnız,
Aşk onda, tohumu saran toprağa benzer.
Tohum süren filize,
Bekareti bozulmuş çağlara uğrayan yıllar,
Uçkurundan gayrımeşru çocuklar düşürür günlere
Yaranın en sızılı yerinden,
Hasreti kavuşmak olan insanlara.
Ne garip kelimedir Uranüs
Ay akşamı süzüyor dağlar ardından
Bilmezsin gündüzler geçemez benim bedenimden
Taşkıran eski zemheri soğuklarında
Saklı bir giz seni çağırır uzak diyarlarımdan
Ülkemin karınca kokulu çimenli
Cüzzamlı sokaklara bir Eylül yağardı.
Ve sen yağardın.
Günlerden Hazirana bir öpücük,
Akşama ter yağardı.
Sen yağardın, toprak kokardı.
Gecenin karanlık dehlizlerinden yanarak geçerdim.
Bilmezdim kınında paslanan uykuların ağrısını,
Dolam dolam içe saran acının sancısını
Uzaklar, seğirten gözlerimde öylece kanardı.
Şirleriniz çok güzel duyguyla hisle yazılmış hele anne şiirleri bir anne olarak beni çok etkiledi yüreginize kaleminize saglık bu genç yaşta böyle güzel şiir yazan şair evladı kutluyor başarılarının drvamını