Derdimi döktüğüm dumanlı dağlar
Sende için için yananlardansın
Ağlarsa derdime bir anam ağlar
Beni böyle yalnız koyanlardansın
Yandıkça çıkıyor alev,dumanın
Düşünüp tartarak yapmalı işi
Sonra pişman olmamalı bir kişi.
Az konuş az uyu bir de az ye
El iki söylerse sen dahi bir de.
Gel coşup çağlama divane gönül
Engin ol yüksekten uçma ha uçma
Viran olur sonra bağın bostanın
Terk edip yurdunu göçme ha göçme.
Kurtulmaya çalış gam deryasından
Ömür sayılıdır rızıkta bile
Fazla bir yudum su iç diyemezsin
Bahçede yetişen o gonca güle
Ruhsat olmaz ise aç diyemezsin.
İnsan oğlu doğar,büyür yaşlanır
Ömür gamet ile sela arası
Vakit dolar yolculuğa başlanır
Birer birer gider gelen sırası
Dokuzay sonrası doğar bebekler
Şu faniden giderim adım adım
Varılacak yer bellidir dostlarım
Bir sır sanki çözüp anlayamadım
Durulacak yer bellidir dostlarım
Bu dünya geçici ekenek yeri
Düşündüm de birde kendim yokladım
Meğer benden kusurlusu yok imiş
Yıllar yılı bir sır gibi sakladım
Sineme batan zehirli ok imiş
Hatasız kulolmaz diye aldandım
Düzenmi bozuldu bizmi bozulduk
Hislerim karışık sezemiyorum
Bu düzende ezim ezim ezildik
Huzur ortamında gezemiyorum
Herkes kendisini görüyor haklı
Eskiden yokluk, yoksulluk çok idi
Amma, birlik, dirlik, huzur var dayı
Edepsizlik, hayasızlık yok idi
Şimdi yitik edep, haya, ar dayı
Yeni çıktı göbek açmak modaymış
Doğrunun dünyada kalmadı yeri
Efende kişiye deli dediler
Namuslu yaşasan adın serseri
Üstelik yaşayan ölü dediler
Müzik de değişti koydular cazı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!