Gel ey cahil hakka dara düşmeden
Belayı sorsam da anlatamazsın.
Kays-ı Mecnun olup nara düşmeden
Leyla’yı sorsam da anlatamazsın.
Yanıp kül olmadan aşkın közünde
Bunca çektim senden neydi günahım?
İstemem merhamet etme ne olur? *
Secde kıldım amma bil kıblegahım,
Dönmek için niyet etme ne olur?
Tayfur** gibi ricat etme ne olur?
Nic'oldu gideli sen Yavuz Sulta Selim Han
Senden sonra alemde kimler hükümdar oldu.
Milletin özlem duyar uyan artık uykudan
Ölmeni bekleyenler tepeden bakar oldu.
Kalk sultanım kalk da gör ne hainler türedi
Gönül dert çeke çeke olmuş yaralı
Gülün ömrü aşktan solmuş yaralı
Seni seven kullar aşka susarken
Yine gönülleri parça parça yaralı
Sevda bülbülüyüm, esir-i aşkın oldum
Geçen gün dost dedi yazmıyor musun?
Yazarsam kendimi övmek olacak.
Yoksa artık zulme kızmıyor musun?
Kızarsam mazlumu dövmek olacak.
Gülfemi çok şey var sığmaz kaleme
“Bu son” demiştin ne oldu böyle gönül?
Neden söz yemekte ustasın söyle gönül?
Hani yeminlerin verdiğin sözler n’oldu?
Bir daha tatmayacaktın aşkı öyle gönül.
Al eline kağıt kalem, yaz sözlerimi
İnsanız, insana kin besleme oğlum.
Vasiyetimdir arkada koyup gözlerimi
Yiyip içtiğin sofraya pisleme oğlum.
Vatan dese birileri akarsu ol da koş
Viran olacaksa yurdum mülk-i Şam’ı neylerem?
Perişan oldu evlatlarım John ve Sam’ı neylerem?
Arşa dayandı feryatlar Müslüman diyarda,
Aç kalacaksa bebeler neşv ü nema m’eylerem?
Sen gidersen ismim mi kalır dünyada?
Gönül viran olmaz mı gidişinle?
İsmimle inşa edilen kilit taşısın sen,
Yıkılırım Havernak Sarayı gibi
Gönül sarayının Sinimmar’ısın sen
Aşk binasının mimarısın sen…
Turnaların teleğinden,
Bebeklerin beleğinden,
Semaların feleğinden,
Geçip geçip sana geldim.
Bir yanı eksik kalınca,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!