Gözlerin, kayıp bir şehri haykırıyor,
Geçmişin kalıntılarını,
Saklamış ertelediği düşleri!
Bir tutam bahar çiçeği,
Coşkun bir şelale,
Ürkek ceylan yavrusu,
Yada dere kenarı sessizliği…
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Devamını Oku
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.




İki damla yaş olup akacakken sonsuza,
Soyut bir sevdada kayboldu saatin ibresi.
Yelkovanım gözlerinin tarifsiz derinliğinde,
Akrep en siyahına hapsoldu.
Yok tarihi sevdamın,
Tamamlanamamış ne varsa yaşlandı!
Tarifi yok,
Yok senden ötesi.
Kutlarım...Çok güzel..Yüreğinize sağlık..tp
Gözlerin, kayıp bir şehri haykırıyor,
Geçmişin kalıntılarını,
Saklamış ertelediği düşleri...çok güzel bir anlatım,çok başarılı bir çalışma yürekten kutluyorum.
beğeniyle okudum, saygılarımla.
Harika bir şiirdi,emeğine yüreğine sağlık,tebrikler
HARİKA KALEMİ,YÜREĞİ KUTLARIM.
Güzel şiirinizi kutluyorum. Yüreğinize sağlık. Kaleminiz susmasın.
Tebriklerrrr..
Yok tarihi sevdamın,
Tamamlanamamış ne varsa yaşlandı!
Tarifi yok,
Yok senden ötesi.
Tebrikler.
Tarzını çok beğeniyorum sevgili kardeşim Hayrullah.
Selamlar
Sahipsiz Küçük Bulut
Gözlerin, kayıp bir şehri haykırıyor,
Geçmişin kalıntılarını,
Saklamış ertelediği düşleri!
Bir tutam bahar çiçeği,
Coşkun bir şelale,
Ürkek ceylan yavrusu,
Yada dere kenarı sessizliği…
Bitmeyen bir döngü,
Bin yıllık sevda gözlerin.
Bulutun denize,
Toprağın suya hasreti.
Şehri İstanbul’un Fatih’e,
Sabahın Ezanı Muhammed’e,
Doğumun ölüme,
Ölümün doğuma hasreti.
Ferhat’ın,
Kays’ı mecnun eden Leyla’nın hasreti…
********
İki damla yaş olup akacakken sonsuza,
Soyut bir sevdada kayboldu saatin ibresi.
Yelkovanım gözlerinin tarifsiz derinliğinde,
Akrep en siyahına hapsoldu.
Yok tarihi sevdamın,
Tamamlanamamış ne varsa yaşlandı!
Tarifi yok,
Yok senden ötesi.
Düştü düşecekken denize,
Karanlığını kıskanıp engellediysem kendimi.
Sonu, vara değişmişken,
Ebediyete hissedeceksem seni.
Dâr-ı fenaya gölgelik olmuşsan,
Bense geçmişsem dünyamdan,
Yağma göğüme,
Yağma, serinliğin har olur gönlüme…
14.02.2009 06-30
Dâr-ı fena: Dünya, sahne prova yeri (şiirde dünyalık, geçici tadlar amaçlı
kullanıldı)
Har: Arapça'da sıcak, kızgın, yakıcı, Farsça'da diken, Osmanlıca'da yarmak anlamına gelen sözcük.
Cok anlamli ve güzel siir yaziyorsunuz sayin Hayrullah Kocasakal farkinda misiniz? Tebrikler....
Bu şiir ile ilgili 68 tane yorum bulunmakta