Bütün umutların boğazını sıktım
Dünden,bugünden, yarından bana ne
Akşamın ayak sesleri kulaklarımda
Gözlerimin kırıntıları avuçlarımda
Vaveylâ kopuyor içimim içinde
Zamanı aşan sesler
Maziyi arayan gözler
Ezilen duygular
Edilen dualar
Rüyalardan haberler
Öyle hâller var ki başımda
Kimse aramasın sormasın beni
Kaybolup gittim yine kendimde
Şimdi bir ben var benden de ötede
Yıldızsız gece
Çözdüm hayatın iplerini
Bıkmıyorum usanmıyorum artık
Doğan güneşten saklanmıyorum
Issız gecelere de aldırmıyorum artık
Kendimden başkasını dinlemiyorum
Üzerine giydirilmiş alemler
Nur olmuş seni gören gözler
Akıyor avuçlarından yaşam nehirleri
Lâl oluyor karanlığın sesleri
Güneş selam ediyor gül yüzünden
Üfürüyor Rahman senin nefesinden
Kelimeler susuyor şimdi, gönülden nağmeler dinliyorum.
Yalnızlık ve gece ne kadar da yakışıyor birbirine.
Yalnızların gecesi başka oluyor.Şimdi gözlerim konuşmak istiyor.Nihayet sessizlik galebe çalıyor.
Az önce hamd sundum Allah a ve ardından dua.
Rüzgarla oynasan dalları seyrediyorum ve işte dalıyorum kendi hayat denizime.
Yel gibi esiyor sesin ruhumda
Açılıyor aşkın kapısı gözlerinde
Rengârenk gizemli bir âlemde
Ellerin cennet oluyor ellerimde.
Nefes kesen nefesin dudaklarımda
Güneşi ısıtıyor gülüşün
Yunus misali,sıra doğru yürüyorum
Ötelerden de öte bir yer görüyorum
Bütün yollardan hep aşkı soruyorum
Ağır ağır kendimden soyunuyorum
Önümde kalmış az bir zamanım
Başımda koyu karanlık
Bakışlarımda yine bıkkınlık
Adımlarımda ağır bir yalnızlık
Ben usul usul yürüyorum
Gökkuşağında kayan bir bir yağmur damlası, denizde esen deli bir rüzgar gibi her şeyi içine alarak yürüyordu, batmaya yüz tutmuş güneşe doğru.
Güneş bile Onun kara delikler gibi yıldızları yutan sonsuzluk kapısı gözlerinden kendini alamamış ve ona doğru çekilmeye başlamıştı.
O sadece yürüyordu!
Attığı her adım dünyaya sanki kalp masajı yapıyor ve onu diriltiyordu.
Nefes aldığında, sanki bedeni değil de evreni nefes alıyordu.
Onun yürüyüşü Aşk'tı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!