Şahin Aydın Kızıldağ Şiirleri - Şair Şah ...

Şahin Aydın Kızıldağ

Bütün umutların boğazını sıktım
Dünden,bugünden, yarından bana ne
Akşamın ayak sesleri kulaklarımda
Gözlerimin kırıntıları avuçlarımda

Vaveylâ kopuyor içimim içinde

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Zamanı aşan sesler
Maziyi arayan gözler
Ezilen duygular
Edilen dualar

Rüyalardan haberler

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Öyle hâller var ki başımda
Kimse aramasın sormasın beni
Kaybolup gittim yine kendimde
Şimdi bir ben var benden de ötede

Yıldızsız gece

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Çözdüm hayatın iplerini
Bıkmıyorum usanmıyorum artık
Doğan güneşten saklanmıyorum
Issız gecelere de aldırmıyorum artık

Kendimden başkasını dinlemiyorum

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Üzerine giydirilmiş alemler
Nur olmuş seni gören gözler
Akıyor avuçlarından yaşam nehirleri
Lâl oluyor karanlığın sesleri
Güneş selam ediyor gül yüzünden
Üfürüyor Rahman senin nefesinden

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ


Kelimeler susuyor şimdi, gönülden nağmeler dinliyorum.
Yalnızlık ve gece ne kadar da yakışıyor birbirine.
Yalnızların gecesi başka oluyor.Şimdi gözlerim konuşmak istiyor.Nihayet sessizlik galebe çalıyor.
Az önce hamd sundum Allah a ve ardından dua.
Rüzgarla oynasan dalları seyrediyorum ve işte dalıyorum kendi hayat denizime.

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Yel gibi esiyor sesin ruhumda
Açılıyor aşkın kapısı gözlerinde
Rengârenk gizemli bir âlemde
Ellerin cennet oluyor ellerimde.
Nefes kesen nefesin dudaklarımda
Güneşi ısıtıyor gülüşün

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Yunus misali,sıra doğru yürüyorum
Ötelerden de öte bir yer görüyorum
Bütün yollardan hep aşkı soruyorum
Ağır ağır kendimden soyunuyorum

Önümde kalmış az bir zamanım

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ


Başımda koyu karanlık
Bakışlarımda yine bıkkınlık
Adımlarımda ağır bir yalnızlık
Ben usul usul yürüyorum

Devamını Oku
Şahin Aydın Kızıldağ

Gökkuşağında kayan bir bir yağmur damlası, denizde esen deli bir rüzgar gibi her şeyi içine alarak yürüyordu, batmaya yüz tutmuş güneşe doğru.
Güneş bile Onun kara delikler gibi yıldızları yutan sonsuzluk kapısı gözlerinden kendini alamamış ve ona doğru çekilmeye başlamıştı.
O sadece yürüyordu!
Attığı her adım dünyaya sanki kalp masajı yapıyor ve onu diriltiyordu.
Nefes aldığında, sanki bedeni değil de evreni nefes alıyordu.
Onun yürüyüşü Aşk'tı.

Devamını Oku