Hayat çukurundaki gözyaşlarımızda boğuldu
En güzel hayallerimiz;
Çünkü cankurtaranı yoktu bu aşkın.
Merhumun kırkı çıkmadan daha
Hazırdın sen vedaya.
Zaten her zaman aynıydı,
Değişen bir şey olmadı.
Oldu dedi tanrı ama
İsyan etti insan, olmadı.
Bir yanda dipsiz çukur,
Ve sonra sen düşüyorsun aklıma,
Her yer sana bulanıyor.
Tüm damarlarımdan geçip
Kalbimi senle boğuyorsun.
Her atışında,
Hayat insanı bu hale getirdi,
İnsan da bunu kabullendi.
Ama bir şey vardı bilmediği
Hayattı aslında istediği.
Çok uğraştı, debelendi.
Kalabalıktım,
Yüzlerce insan vardı içimde.
Bu yüzdendi kendini bulamayışın.
İstiklalde kaybolmuş bir çocuk gibi,
Kopardığım cennet çiçekleriyle süsleyeceğim
O kıldan ince sırat köprüsünün üzerini.
Sırf benim sana inandığım gibi
Sen de kan o dış güzelliğin büyüsüne diye.
Bir ucunda ben bekliyor olacağım,
Anlar yaşandı ve bitti
Belki geride kaldı
Belkide kalındığı sanıldı
Ama sonuçta sonlandı...
Bazı anlar vardı
Konuşası, anlatası, isyan edesi vardı insanın
Ve sonunda harcanacak bir şey kalmadı,
Biz de ortaya aşk'ı koyduk bahis misali.
Bakalım kim galip çıkacaktı;
İyiydi sonuçta ikimizin de eli.
Kazanan aşkı alıp kaçacaktı,
Seni benden çıkardılar, beni de senden.
Elde kaldı matematiksel yalnızlığımız.
Ve bu işlemin sağlamasını yapmaya kalkıştığımızda,
Ne senin ne de benim basamak değerimiz yetti.
Ve makyaj yapmayı öğrendi kadın;
Bedenine yalan atmayı.
Öyle bir yalandı ki
Yürekler kozmetik dükkanına dönerken,
Kalpler görünemez oldu yürekten.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!