Saçlarım dökülüp de kafam hep kel kalacak
Dişlerim çürüyecek, hepsi takma olacak.
Kuvvetten, kudretten kesileceğim
Prostatdan çekeceğim
Gelir miydi hiç aklıma.
Yüzünde bir ilâhî fecir güzelliği var
Gözünün bakışında aşkın özelliği var
Başını taçlandıran ipeksi saçlarınla
Gökten süzülüp gelmiş melek güzelliğin var.
Hammallık yapıyordu
Hayat onu çok yordu
Ne yeri,ne yurdu var
Meskeni olmuş sokaklar
Onurlu,
Gözü yaşlı bulutlardan
hüzün yağdı İstambul'a.
Sen çıktığından beri yola,
hüzün yağdı İstanbul'a.
Terk edilmişliğin
Ömrümüzün sayılı günleri tükenmeden
Yaşanan hâtıralar bir bir sona ermeden
Uzaklaşıp her türlü üzüntüden, dertlerden
Varıp da huzuruna öpsem ayaklarından.
Gel otur şöyle karşıma
Çiledeyim tek başıma
Anlat bana, hayat bu mu?
Nasıl vardım bu yaşıma.
Ürperiyor bütün hisler
Sen kalbimdeki neş'e, sen gözümdeki nûrsun
Sen, Dede'nin ömründe sonsuza dek gurursun
Dilerim ki solmasın güzel yüzün ömrünce
Dâimâ bahtiyar ol, yaşa bütün gönlünce.
Gönlümde alev, alev tutuşur, yanar sevgin
Karun hazinesine değişmem seni
Beş kıtayı verseler değişmem seni
Öyle bir (tek) sin ki sen cihana bedel
Canımdan geçerim de değişmem seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!