Gökkuşağının her telinde inledi
Öykündüğümüz ezgiler
İç dünyasına sokulduk kollarının
Sayfalarca altınçağ narsist
Gücü tükenen aysberg
Dolar
Yüreğimize cüzzam olmuş İstanbul’u
Yükledim koltuğuma sararmış gazete
Kağıdı buldum
Bir kapı çaldı ellerimi
kırmızı hayaller kuradık
sıcak bir güneşe hasretmişim
farkedemedim bağışla
30'unda bir otel odasında kalmak varmış İstanbulda
bu kaderimiz değil
hayallerimiz bir var bir yoksul
kentin kıyısında
yitirdiklerimiz hep var bir yoksul
sararmış albümün ortasında
hafif bir kırıklık var üstümüzde
nezle olmuş tüm aşklar
burnumdan geliyor işte dünya
sümkürüyorum seni
yorgun ve hasta
insan doğuştan şanslı olmalı
ve böyle saf temiz olmalı şiirim
nerde
inişli çıkışlı bir melankolik şaraptır
hayatın tadı
köşesi kırılmış bir çerçeveyiz aslında
duvarda yamuk yumuk duran
düzeltme
düzen tutmaz ki yamalar
bir fişek deli bir fişekse ömür
ıslanırdı tüm kent şiddetinden aşkın
ağzına kadar yalnızlık dolacak yeşil bir canavarın
şimdi yanımda olsan
mis gibi kokardı dünyam
sorsan
kendi istedi derler
uyuz ettiler beni
bir elbiseki çividen
batıyor her yerime bu iş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!