Sararmış kafa kağıdımdaki
çizikler kadar güzeldi ellerin
narin, korkak, hamarat
mazot soluyordum gözlerinden
titreyen bedenim
Kaçık bir çoraptır aşk
Kaçık
Yine yıkandık rüzgârında yosunların
Bir kulaç daha attı yalnızlığım
Boğuldu aşk
Sonsuzluğa düştüm kahve fallarının aydınlığında
bozlakların dinginliğinde edana tutuldum
korkusu battı dibe emir erlerinin
kıskançlığı tuttu paşa gönlümün
İnsanım yüreğimizde hastalık belirtileri
sıkar dokular soğuk soğuk esen güney
rüzgarlarıyla dans eder sonra mezarlar
bilir misin?
kendini sevmektir intihar
Bilmez kadir kıymet dağlar
Ateşlenen ocak
Sevmezsen mutluluklar uzaklaştırır insanı
Acılardır yakınlaştıran
Tırmanacağız inadına
kim ister huzurevini yaşlanınca
huzurlu bir evde bozulurum
biz beş kardeştik anamın
yüreğinde beş kurşun
horlanan horultulu bir uykunun
merdiven altı rüyasıdır ölüm sessiz
karabasan derler göğe yükselen bir sözde kentin
sözde bir kentin
şatafatıdır horlamak
Dur soluklan
Biz korkusuzluğun korkularında
Bir korkuluk oldum çoğu zaman
Kaçtı sevgi
Dur soluklan
yüreğindeki yangılardan aldım tenimin rengini
kara bir coğrafyadan koptuk biz
korkulu büyüdük inden cinden
yandık gece gündüz
tenimiz esmerleşti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!