Herkes sevilmenin peşinde ömür harcıyor.
Ben ise sevmenin güzelliğine vakit ayırıyorum.
Herkes çok sevdiğini iddia ediyor.
İşte tam burada ben de film kopuyorum:
“Yav, neredesiniz? Nasıl uzaktan seversiniz?
Sevgi yakınlaşmak değil mi?”
Neden bu ilişkide seyircisiniz?
Sevgi gösterisi mi beklersiniz,
alkışlamak için mi? Anlayamadım…
Eskiden saftım, körü körüne bağlanırdım.
Şimdi sevsem bile ederi kadar.
Eskiden bir adım atana on adım atardım.
Şimdi adımına adım atar ayaklarım.
Benim vicdanım rahat.
Ben sevdim, sevgimi de gösterdim.
Onlar kıymet bilmediyse
onların ayıbı benim değil.
Aslında tek istediğim samimiyetti.
Onların hayatına hakimiyet değil…
Gördüğüm ise muazzam bir değersizlikti.
Her ne yaşarsam yaşayayım, affettim.
Yapılanı da, kıranı da, üzeni de, yaşattığını da…
En çok da unutmak isterdim:
Bana iyi gelmeyenleri,
unutmak isterdim…
Sadece unutmak isterdim…
Kayıt Tarihi : 31.1.2025 22:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ali, gençliğinde sevgiye körü körüne kapılmıştı; bir adım atan için on adım atardı, duygularını hiç saklamazdı. Ama zamanla öğrendi ki, herkes sevgiye aynı şekilde karşılık vermiyor, birçok kişi gösterişli bir sevgi talep ediyor, ama samimiyeti takdir etmiyor. Artık Ali, sevmenin değerini ve sınırlarını biliyor. Sevgi, onun için bir “yakınlaşma sanatı” ve paylaşmak istediği bir duygudur; seyirci olmak, alkış almak veya bir güç göstermek için değil. Kendi vicdanı rahat: verdiği sevgi gerçek ve samimidir, karşılığında değer görmese de bu onun sorumluluğu değildir. Şiir boyunca, Ali’nin olgunluğu ve affediciliği öne çıkıyor. Geçmişteki kırgınlıklar, değer vermeyenler ve üzenler affedilmiş, artık onları unutmak ve hayatında yer vermemek istiyor. Ama affetmek ve sınır koymak, Ali’nin iç huzuruna erişmesinin anahtarıdır. Hikayenin özü: Sevgi bir güç değil, bir değer ve bilinçli bir eylemdir. Affetmek ve sınır koymak, olgunluğun ve kendine olan saygının göstergesidir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!