Güz ayları, yoksulların yüreğine denk,
Ne sıcak ne serin, ölçülü ve dingin,
Benim de gönlüm, yoksul anlaşılan,
En sevdiğim, mevsimdir hepsi de.
*
Tek giysi yeter, hava atmaya,
Kâh rüzgâr, kâh kelebeklerle dans etmeye,
Bizi sarhoş eder, havadaki güzel kokular,
Biraz menekşe, gelincik ve muhakkak lale.
*
Yazın son ayı, kırların yeşili soldu,
Güneşin ateşi, toprağı kavurdu,
Sığındık biz de, tarlanın gölgesine,
Kavurucu sıcağın altında terledik.
*
Koyunlarım meleyip, serin yer arar,
Yavru kuzularım, annelerine sarılır,
Sürüdeki köpeklerim, dilleri dışarıda,
Bir tas su için, can atarlar.
*
Akşam vakti oldu, güneş yavaşça battı,
Gökyüzü kızıl ve mor renklere büründü,
Yıldızlar bir bir belirmeye başladı,
Ay da, gümüşten bir tabak gibi parladı.
*
Bıçağımdan çıkandan, kavalın sesine,
Uzaktan duyulan, köpek uluması karıştı,
Geceleyin sürüme, kurtlar yaklaştı,
Bir elimde değnek, bir elimde kılıç.
*
Sabahın ilk ışıklarıyla, yolculuk başlar,
Çıplak ayaklarım, toprağı yalar,
Sürüm önümde ilerler, ben peşinde,
Gün yeni başlarken, içim huzur dolar.
Kayıt Tarihi : 28.8.2025 09:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!