Geçen yıllar,giden yıllar,
Cici yıllar, güzel yıllar,
Yalan yıllar,kalan yıllar,
Benden aldıklarınızı verin;
Size
Güzel elbiseler alır,
Kim çekmiş sürmeyi o gözlerine,
Yetmez mi gözlerin o kor yakışı?
Hadi o sürmeyi çeken çekmiş de,
Kimden öğrendin sen böyle bakışı?
Gülüşün bir başka sohbetin çok hoş,
Her zaman gül, sende olsun tüm arzu ümitlerim,
Sen güldükçe mutlu olur, inan çok sevinirim.
Güzel yüzün neşe dolsun, sevinç dolsun, hep gülsün,
Sen benim şu gönlümdeki solmayan gonca gülsün.
Gönül yine inandın sen, bir çapkına tutuldun,
Uslanmadın sevdin onu, can evinden vuruldun.
Divaneye döndürdü aşk, bir zâlime kul oldun,
Sevdin de onu yürekten, ne aradın ne buldun.
Gitti artık gelmez oldu, hicranı sana kaldı,
Boğaza uzatmış ayaklarını,
Yatarsın keyifle güzel İstanbul.
Çamlıca sırtları, yeşil Emirgan,
Koynunda huzurlu eşsiz İstanbul.
Surlar, gerdanında sanki bir kolye,
Hisarların küpen olmuş İstanbul.
Şu yalancı dünyaya bir bir gelir gideriz,
Aşkın tohumlarını bu diyarda ekeriz.
Kimimiz gerçek sever gerçekten seviliriz,
Kimimiz bu sevgiye ömrümüzü veririz.
İşte aşkı Tanrımız bize böyle saçıyor,
Baharları müjdeler güz yeşili o gözler,
Bakışları anlatır duygu duygu özlemler.
Kirpikler gölgesinde baygın baygın bakarken,
Bakışları anlatır duygu duygu özlemler.
Sanki mehtap örtülmüş güzün yeşilliğine,
Orada sen,
Burada ben,
Şurada sen,
Her yerde sen.
Bir de bende ki sen;
Beni deli eden sen.
Gözlerime bak öyle, sakın bir şey söyleme,
O anlatır her şeyi, başka bir şey dinleme.
Ayırma hiç gözünü, gözlerimden öylece,
Her ızdırap, her hece, bur'dadır bu bilmece.
Ela gözlerinde başka dünya var,
Duygular orada coşup taşıyor.
Her köşesi sevgi otağı sanki,
Onu görenleri candan yakıyor.
Dört mevsim burada her zaman bahar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!