Eğitimin hayrına, yorgunluklar atılsın.
Hafta başı olup zil çalan da, dimağlar zinde kalsın.
Eğitim neferleri dik dursun, kendin bulsun.
Her cuma Şirin Baba’nın ocağı tütsün, sofra kurulsun.
Mazeret kabul edilmez. Saat beş orada olmalı.
Tatlım! Özledim seni.
Sinmiş kokun bütün tenime.
Nefes olup dolmuş ciğerime.
Hayal olup çoşturmuş duygu pınarımı yine.
Tiryakin olmuşum sevgilim, çekiyorum içime, tüm benliğinle.
Kulak vermesen de duyguların sesine
İtsende elinin tersiyle, istemeden
Akıyorsa gönül pınarın, derin kanyonlardan
Kim set koyabilir ki
Kim ister ki, severken ayrılmayı
Demiştim sana ben,
Korkarım aydınlıklardan
Mutlu günlerden,
Gönlüme göre olup içimi dolduran hoşluklardan.
Korkarım demiştim, bitanem.
Kışta boranda yok elde avuçta.
Ortalık toz duman, piyasa karmaşada.
Tam zemherinin ortasında,
12’den vurdun, uzattın başını bu ne temaşa.
Dağıttın biraz olsun kasveti.
Ne güzel duygulardı, şendi.
içim içime sığmıyordu, ama hala erkendi.
Sonbaharın son ayında, ama ilk günündeydi.
Hazanda dökülen yapraklar üzerine, ilk gelendi.
Yaklaştı kış, gerçekleşti düş, şimdi oldu yüksüz.
Seher ile çıkarsın,
Hep şikayet eder bıkarsın.
Düşünmez sonunu, geleceği tıkarsın.
Salınarak yürür, sağa sola bakarsın.
Endamın ile saçlarına güldeste takarsın.
Kıyısındayım efkarın,
Kıpırdanıyor her yanım.
Karşı koyulmaz duyguların,
Vazgeçilmez etkisindeyim.
Kolluyorum kuzeyden esintileri.
Değerini bilip, kendin olmalı.
Yerini bulup, ağır durmalı.
Yenilenip derlenirken, kendine sormalı,
Altın dururken bakır olur mu?
Özgürlüğü için, varlığını ortaya koymalı.
Dönüyor dünya durmuyor.
Yalandan yaşam kurulmuyor.
Dolanıyor kırk tilki, bir süre belki,
Ama illaki oluyor sonunda, hepsi müşteki.
Lafla peynir gemisi yürümüyor.
,efendim şiirleriniz okudum emek ve duyguyla örmşsünüz elinize yüreğinize sağlık.