Merhaba.
Biliyorum, artık bu kelime sana da tanıdık geliyor. Belki de bu mektuplar artık sadece "merhaba" diyebilmek için yazılıyor.
Dördüncü defa yazıyorum ama ilk defa bir şeyleri unutarak yazıyorum. Evet unutarak, çünkü...hatırlamak yordu. Beklemek ise eksiltti. 'Unutarak yazmak...' belki de en dürüstü budur kelimelerin.
Biliyor musun, bazı günler ne yazacağımı bilmeden kalemi elime alıyorum. Sanki kalem, bana ne anlatmak istediğimi söyleyecekmiş gibi; o konuşacak, ben dinleyecekmişim gibi ama çoğu zaman sadece susuyoruz birlikte. İkimiz de aynı şeyi taşıyoruz belki: SÖYLENMEMİŞ BİR AĞIRLIĞI. Yine de yazıyorum. Çünkü bazı sessizlikler mektuplaştırılmalı. Çünkü bazı susuşlar, yazıya dökülünce biraz daha anlaşılır oluyor. Sen de öyle değil misin zaten? Anlatmadan anlaşılmak isteyen, uzakta ama içinde biri tarafından bilinsin isteyen.
Ben de öyleyim. Belki de bu yüzden, seninle hiç tanışmadan anlaşabildik.
Bugün rüzgâr başka esiyor. Daha içe dönük. Sanki artık taşıdığı notları başka bir yere daha derine götürmek istiyor. Artık rüzgâr mektubu cama bırakmıyor. Kalbine dokunmak istiyor.
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta