Rumeli Şiiri - Hakkın Davacısı Bir Genç

Şar Dağlar’ının tepelerinden Tuna’nın derinliklerine
Yahya Kemal’in Yeşil Deniz’ine
Bursa’nın huzmelerinin aksine

Bilge Kral’ın ziyaretgah-ı ebedine
Boşnak’ı Sırp’tan ayıran tespih tanelerine

Tuna’nın budaklanan dalları
Besliyor bu toprakları

Feth eylemiş Al-i Osman
İlahi kelimetullah aşkıyla
Alperenler’in hayır dualarıyla
Osmanlı’nın sancağı altında
Sarı Saltuk Bey’in feyz-i nuruyla

Cihan Harbi’nin ilk ayak sesleri duyuluyor bu topraklarda

Yaprakları etrafa saçılan güller
Kanatıyor yerleri hep teker teker

Savaş diye atfedilen soykırımın merkezi
Gazze’de yaşanılanın misli misli

İzin vermemiş Aliya tamirine
Yıkık bir minare tam bir haçandan daha mevsuk olmalı fikriyle

Var olduğumuz yerlerde biz yok olmuşuz.
Biz iken şimdi ise siz olmuşuz.

Aynı kitaba boyun eğen kardeşler birbirinden ırak tutulmuşuz.
Yeşil Deniz’de yüzmekten mahrum olmuşuz.

Burnumuzda tüten yâr,
Gözümüzü dolduran yaş olmuşsunuz.
Bu coğrafyalarda siz, öksüz yetim tutulmuşsunuz.
Babanın boğazında düğüm,
Annenin bağrında taş olmuşsunuz.
Asırlar geçse de canımızdan ayırmadığımız can olmuşsunuz.