Bir pusulam yoktu elimde,
Ne rüzgarın yönü belliydi,
Ne de fırtına dinecekti;
Ama yürüdüm kendim gibi.
Kalbimin kuzeyi dargınlıklarım,
Güneyindeyse çocukluk anılarım,
Batısında hayal kırıklıklarım,
Doğusunda ise yanan umutlarım.
Ben hepsinin ortasında sanki,
Bir haritanın kalp çizgisi gibi.
Kimse bilmezdi içimdeki kayıpları,
Dilimde adı konmamış duaları.
Bir insanın ruhu kaç ülkeye uçar?
Kaç dilde ağlar, kaç şehirde susar?
Pasifik kadar uzaklık gözlerimde;
Çölde açan çiçek gibi özlem içimde.
Sokağı unutulmuş bir akşam vakti,
Başında yıkık bir salıncak hayali;
Bir başka diyarda ilk öpüş saklı.
İnsanın ruhu bu kadarını kaldırır mı?
Kayıt Tarihi : 5.10.2025 01:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçmişten bugüne içsel yolculuk anlatılmaktadır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!