"Ruhumun İstanbul’u"
Ben,
seni beklemekten usanmayan
sabahların çiçeğiyim.
Gözlerimde
doğmayan güneşin adını
“sen” koydum ilkin.
Sonra gecenin
karanlık peçesini araladım.
İçimi açtım yokluğuna.
Masal yüzlü kızımızın
hayaliyle yaşadım.
“Gel” demenin
bin bir hâliyle andım adını.
Sesim hiç mi varmadı sana?
Sen mi duymak istemedin beni,
dünya mı çok gürültülüydü?
Nedir seni böyle geciktiren?
Yollar mı anlamadı seni?
Yoksa,
Adımların inkar mı etti beni?
Sesime niye döndün yüzünü ?
Oysa ,
Pencereme konan kuşları bile
sana elçi kıldım ben.
Kapıda pusuya yatmış acıları
kovdum her gün.
Gelirsen,
hangi acının
beni böyle eğdiğini bilme.
İç kanamalı gecelerim
sana değmesin.
Ayaklarına,
can kırıklarım batmasın istedim.
Çok değil aslında…
Yalnızca bir sabah,
üzerimde uykunun tortusu varken
kapının önüne düşen
gölgeni görmek istedim.
Hayatımın en güzel melodisi,
ayak sesin olsun.
Kalbimin altını oyan şiirlerin
sonsuz sürgünü bitsin.
İçimde susan kelimeler
artık evine dönsün istedim.
O kadar…
“Sana Kavuşmak…”
Bir günün değil,
bin gecenin düşü.
Bir adımın,
bin iç çekişin sesi.
Sen
kalbimin ait olduğu tek ev’sin.
Ben sana kavuşmayı dilemekten
usanmam.
De ki ;
Bekle beni.
Sen gelene kadar
gözümü kırpmam.
Geceyi şahit tutarım.
Ay, kendini ikiye böler
bir yarısını benim saçlarıma,
diğer yarısını
senin yollarına örter.
Zamanı durmuş bir umut
hep saklarım içimde.
Eskimez,silinmez,tükenmez…
Sen geçtiğinde eşiğimden,
Aşkın ayetleri
iner yüzüme geceden.
Sen aklımın kalbime göçüsün…
Sen ruhumun İstanbul’usun…
Ben gönlümün haritasını
yalnızca,
senin adını taşıyan
sokaklardan çizdim.
Bir ihtimalin hatırına
onca gerçeğe sırt döndüm.
Vazgeçmedim kavuşmanın inadından.
Gemileri karadan yürütemem belki.
Ama Fatih in inancıyla ,
sabrıyla
ve aşkıyla ,
beklerim kalbinin fethini…
“Ya ben İstanbul u alırım
Ya İstanbul beni.”
...
ESRA NİZAM
Esra NizamKayıt Tarihi : 22.7.2025 04:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!