Allah biliyor ya o geceyi...
Sabaha kadar kaç kere sustum, sustuğumu bile duyamadan.
Kaç defa gözlerimi kapattım da, içimde kıyametler koptu...
Ruhum kaç defa bedenimi terk etti,
kaç defa geri dönmek istemedi.
Senin adını andım,
ama dudaklarım suskundu…
Çünkü adını anmak,
bir dua gibiydi,
ve ben artık kabul olmayan dualardandım.
Bir pencere vardı o gece,
içine yağmur düşmeyen,
ama camından içeri sızan bir geçmiş taşıyan...
Sırtımı yasladım o cama,
soğuk...
tıpkı senin son sözlerin gibi.
Yastığa baş koymak değilmiş uyumak,
birinin içindeki yerini kaybettiğini
ilmek ilmek hissedip
yine de onun rüyasında olmayı dilemektir bazı geceler.
Ben işte o gece,
hiçbir rüyada değildim.
Uyanıktım.
Ve her hücremle seni yaşarken
senden daha çok sensizdim.
Gözümde tüten bir vedaydın sen,
ama bir türlü gitmeyen.
Gittikçe kalan,
kaldıkça daha çok giden.
Biliyor musun,
o gece içimde bir mezar kazıldı,
adına değil...
ama hep senin yerine.
Ve sabah...
Sabah da seni getirmedi.
Sadece beni bir gün daha sensiz bıraktı.
Ama olsun.
Allah biliyor ya...
Ben o geceyi sabah edene kadar,
kaç kere öldüm,
ve her defasında
sadece sana dirildim.
Mehmet Bildir
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!