Romantizmin Yeniden Keşfi Şiiri - Yorumlar

İsmail Kılıçarslan
20

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

saymadım. bu bilmem kaçıncısı olacak bu vişne tadını alışımın
bir kar yağacak, bir göle bakıp hisleneceğim
gece geç vakit acele acele bir şiir bulup unutacağım
böyle olacak romantizmi yeniden keşfim, böyle olacak vişnenin tadı

hem zaten ben sonbaharda doğmuş biri olarak
hep uzaktan sevmeyi hep uzağı sevmek sanarak

Tamamını Oku
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin 01.02.2011 - 14:14

    'Âşinâ-yı aşk olandan âh u zâr eksik değil
    Keşti-i bahre demâdem rûzigâr eksik değil'
    .....(Niyazi-i Mısri)....

    Rüzgârı eksik olmasın, âhından ve inleyişinden dinledik şairi.
    'Meksika Sınırı'ndan beri izlediğim bir kalemdir. Amma velâkin, edebi üslubu biraz isyankâr, biraz kavgacı, biraz eleştirmecidir. Çoğu yerde kara mizaha ve hatta ironiye kaçar. Kısacası kendini keşfe çıkmış bir ademoğludur. Bu yüzden, 'Cinnet Modern' şiiri seçilmiş olsaydı Kılıçarslan'ı daha iyi tanıtabilirdi bize.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 01.02.2011 - 14:10

    Fr. romantisme
    a. 1. XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve sembole aşırı yer veren sanat akımı:

    Hayat kadar güzel bir imtihan olamaz.

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 01.02.2011 - 13:58

    sonbaharda doğan her doğulu şair
    bir yazgı kuşatmasına tutulmuş gibi
    sever
    uzağı
    uzaklığı
    uzaktakini

    bu şarkın şarkısıdır ki
    en güzel notası hasret
    en ritmik devinimi hüzün
    en dingin tınısı güz

    işte vişne
    ve işte babamızdan tevarüs içlenme
    adına romantizm deniliyor sanırım
    şimdilerde..

    @..

    Cevap Yaz
  • Hâli Se
    Hâli Se 01.02.2011 - 13:02

    çok güzell..

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 01.02.2011 - 11:11

    Bazı şeyleri uzaktan sevmek evladır. Zira mahbub-u mecazilere yakınlaşınca onların gerçek mahiyetlerine ıttal-ı hakiki mümkün olacağından fazla karabet, romantik sevgilerin büyüsünü bozar. Amma velakin; uzağı ve uzaktakileri sevmek(cennet ve ahirette kavuşulacak mahbub-u hakikiler gibi) ise; onlara yakınlaştıkça sevginin dozu ve büyüsü artar, ziyadeleşir, maşuk'u tarifsiz hazlara ve sırlara gark eder! Muhabbetullah ve lahuti aşklar da olduğu gibi.
    Doğu'da dini duygular ve hissiyat, batıda ise; akli kıstaslar ve felsefe hakimdir. Onun içindir ki, enbiya ve evliyullahın ekseri şarkta, hükemanın ve felsefeccilerin ağlebi garpta, batıda zuhur etmiştir! Şarkın intibah-ı hakikisi de dine yeniden dönüşüne bağlıdır ki, şu anda islam ülkelerinde ki ve ceziretü-l arabda ki isyanların, intibahların sebebi budur. Zaruri ve fıtri ihtiyaçlarının farkına varmalarının sonucunda ki asla dönüş hareketleridir!
    Sayın şair'e ve tüm romantizim peşinde koşanlara, fakat aslında fıtratının asıl ihtiyacının ararken yanlışlıkla romantizim de mutluluk arayanlara tavsiyem; Asıllarına rücu etmeleri ve ruhun ihtiyac-ı hakikisi olan din-i mübin-i islam'ın hakikatlerine teslim olmalarıdır!
    Herkese hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Zafer Yazıcı
    Zafer Yazıcı 01.02.2011 - 11:08

    çok sakin ve de içeriği hoş bir şiir İsmail bey..

    'sonbaharda doğmuş biri olarak' bu şiirinizi ben de sevdim :)

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 01.02.2011 - 10:40

    evet romantizmi keşfetmişde kendi keşfedememiş gibi yada sevdiğine resmedememiş gibi bir şeyler fısldıyor diziler

    Cevap Yaz
  • Emel Baran
    Emel Baran 01.02.2011 - 09:20

    Söylediklerinden çok,söylemedikleri var gibi.
    Şark dedim:Oyuna yeniden başladım,diyerek yutkunmuş ve susmuş.
    Şiir dışındaki atışmalar için,arkadaşları forum odalarına davet etsin biri.

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 01.02.2011 - 00:53

    ben olsam...diyerek mi başlamalı şiire bilmem ki:))))evet ben olsam beyazla kaplardım bütün dünyayı...bak nasıl eşitlik kokardı dünya...rüzgar bile çiçek açtırırdı isyanları...ölürdü siyasiyetin kralları!..püsküllenirdi 'mısır' tarlaları...saçaklarında kuş yuvaları...cikciklerdi evren....

    ah be sevgili yerine koyduğum şeftali ağacı...sen niye beyaz açmazsın ki çiçeklerini,hı!..:)))))

    ey sevgili!..
    en iri kar tanesi sensin işte
    doldurdun sokaklarımı,damlarımı...
    adamlar yaparım seninle
    adamlar eritirim güneşsiz
    adamlar buz keser ayazımda...

    ve ben
    giyinip bütün yeşillerimi
    dikilirim altına
    kış ortası
    çam ağacına benzemek için...

    :))))

    evet,Yanıltan Işıklar'a katılıyorum,sevgili sinyali'ye de...

    şiir,akıp giderken kayboluveren bir dere misali kesilivermiş bir yerde...stoplamış yani...belki de bilerek yaptı bunu şair, bilmiyorum..bilerek yapmış olması,okuyanlara çağrışım yolunu açmak amacını gütmüş olmak içindir belki de...neden olmasın?..

    neyse!..candan kutluyorum şairi...herkese saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 01.02.2011 - 00:37

    ''öyleyse nedir bu göle, bu karın yağışına bakıp'

    şiirin en can alıcı, sorunsalın ucunu çağrışıma bıraktığı en nazik yer burası..Şairin ,.trene bakar gibi bakmadığı yer burası...

    çağrışıma bıraktığı yerden alıyor sonra şair sözü bir paragraf boşuğu yaparak... şiiri biraz aralayarak...soluklanarak..

    kar deyince diyor...içinde şarkın ruhu...üşümelerin ruhu saklıdır diyor..ben o üşümelerin içinde yaşıyorum diyor bir şarklı olarak..şark meselesi derin meseledir diyor.. Ataları Kudüslü olan Karl Marks'ın son yıllarında takıldığı meselenin adıdır diyor şark meselesi...Doğu okumalarını beceremeyen bizi anlamaz diyor...

    mağrip nasıl ayaklanıyor bak diyor..mağripliler de şarklıdır diyor... nitekim....

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta