…Belki burayı aşacak kadar çoktu ve belki de buraya yazacak kadar hiç bir şey yoktu…
…Geçmiş geçmişte kalsın diyorum peki ya geleceğim oda muamma…
İnceden bir sızıyım
İnceden irili ufaklı bir yitiklik
Dudağımda meşrulaştırılmış bir gülümseme
En büyük kötülüktü bana
En büyük ihanet
Gökyüzünde kırılan bir zehir
Geçmişin son ucu gibi
Irmak yatağını terk etmekte
Gözlerim burkulur, içim titrer
Yanağıma biriken tozlarda uçurumlar açılır
…
Küçülmüş omuzlarda, bir ağırlık
Boylu boyunca uzanan binlerce yas
………………Kan akıyor nehirlerden
…………………..Kana bulaşmış gözyaşları
….
Her şeyin sustuğu
Hiç kimsenin konuşmadığı bir sahil kenarı
Her kesin bir birine muhtaç olduğu
Her kesin çekip gittiği bir kule
Kaybetmelerin
Ayrılıkların
Yüreğimde bir yuva yapmasından
Kapılarını ardına kadar kapamasında
Beynimde uğuldamasından
Çığlık atmasından
Yalnızlık akşam üstü
Baharla gelen yağmur damlacıklarıyla
Gecenin sessizliği ile
Çağırır beni
Zamansız bir yolculuk başlar
Yoksun bu kentte
Deryalığına daldığım mavide
Karanlığına sarıldığım gecede
Sokaklar boş, caddeler suskun
Gözler nemlidir şimdi bilirim
Yangına çalar yüreğin
Seninle
Tüm isyanların Boşnak halini
Seninle
En cesaretli yılların vurdumduymazlığını
Seninle
En kudretli sloganları
Mümkün müdür
Bir kırlangıç olup
Sana doğru süzülmek
Gözlerin de çoğalıp
Yüreğinde akmak
Bir sen yaralarsın şimdi beni
Bir de bi çare ömrüm
Artık anlar
Duygusal kargaşadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!