Hasretle, sabırla, aşk ile dermiş
Elleri karanfil kokar kadının
Gönlünü türküye maniye vermiş
Dilleri karanfil kokar kadının
▫️
Gözyaşıyla sular bağı bostanı
Bizim köye gitsem şöyle bi şafak vakti
Yirmi sene öncesine kaçsam diyorum
Şöyle oturup eski dostlarla akti
Güzel günlerden sohbet açsam diyorum
▫️
Düğün olsa baksam Ali'ye hayran ile
Mesele yanlız kalmak değil,
mesele boşa geçen yıllar.
Güz gelmeden solmak değil mesele,
Mesele ihanet sarmalının içindeki kullar.
Mesele yan yana yürümek değil sadece,
Ta tepenin başındaydı evimiz
Okula gidip gelmek zor oluyodu
Arkadaşlardan ayrı verilirdi ödevimiz
Her seferinde öğretmen saçımı yoluyodu
▫️
Okuldan gelince koyunları güderdim
Daha kısa zaman önce
Öyle ne güzel’de sarıldın
Dünya yerinde durdu gülünce
Söyle şimdi niye darıldın
Geçmiş hayatımızın gerçeği
O zahman dağındaki başta
Bir azık ekmeğe sığır güttünmü
Nereye gittin bu genç yaşta
Sürünü birisine kattınmı
Dedimya sürünü birine katmadan
Bu dünyada kaderin yok ise
Çoğun olsa ne, azın olsa ne olacak
Derdin dağlardan çok ise
Yüreğinde sızın olsa ne olacak
▫️
Yoksa ekmeğin, sofranda aşın
Sen benim hayallerimi bilemezsin.
Ne ben anlatabilirim, ne sen anlayabilirsin.
Kendi içimde yaşarım hepsini.
Ne ben söyleyebilirim, ne sen sorabilirsin.
▫️
Ucu açıktır görünmez oradan bakınca.
Gidenler hayâl, kalanlar Rûya
Yaşıyorum öylesine şimdi gûya
Şiir yazıyorum gece gündüz suya
Okunsa ne yazar, okunmasa ne
▫️
Çok takılıyorum kişilere ve cisimlere
Duydum arkamdan atıp tutmuşlar
Ciddiye alınır değin olsa n’olur
Aile, çoluk, çocuk unutmuşlar
Sofrada binbir çeşit öğün olsa n’olur
▫️
Bir çocuk başı sevmemişsen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!