Havada pus var, Havada, hüzün.
Gitme desem olmayacak.
Dilim ‘’Git ‘’ demeye mecbur.
Ne var böyle aceleye
Sevincimi yarıda bırakma
Gitme.
Siyahtan yana düşer saçları
Doyurur gönlü, fakiri, açları
Görürsen orada göçmen kuşları
Benim için sarılda öyle gönder
Boşa dönüyor değirmenin çarkı
Geldi geçti senin demin, devranin
Neden gençler ile yarışırsın gönül
Bozuldu bağların, kalktı harmanin
Yol alan kervana karışırsın gönül
▫️
Sevip sevilene saygı duyarsın
GÜL OLSUN; (yeğenime)
▫️
Ağlama ömrün boyunca gül
Yaşadığın Yas Gül olsun
Kapından gitmesin bülbül
Bahçende açan Has Gül olsun
Kimden aldın sen, kimden
Bu endamı söyle güzel
Hangi anadan hangi soydan
Cihan’a geldin böyle güzel
Saçları buğday tanesi, harman
Bu ne güzel kader böyle
Allah’tanmı, kuldan’mı geldin
Çokmu yoruldun gelirken söyle
Bin kilometrelik yoldan’mı geldin
Yüzüne yakışmış bağladığı alı
Senelerin hüznü var içimde;
Kâh ağıt, kâh içine atış,
Her sabah o ses kulaklarımda;
Kâh rûya, kâh sessiz kalkış.
Hergün Ettiğim ah ile,
Düşüme girdin sabaha karşı
Razıyım, arada böyle girsen’de olur
Uyanarak, inlettim dağı taşı arşı
Karşımda bir kerecik,gülsen’de olur
Bilinmez kim kime neden küstü
Başımda bir derya seli
Geçecek tamahta inşallah
Bu yüzden uzatamadım eli
Geleceğim nikahta inşallah
▫️
Mutlu olsun gideceğin yer
Bana gelmiştin 17 yaşında
Muradım var kirpiğinde kaşında
Seninle öleyim’de mezar taşımda
Adını yazsınlar senem diye
Varsın ya, yuvamda bacam tüter
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!