Gurbet o kadar acı,
Ki ne varsa içimde,
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde.
Eriyorum gitgide,
arkadaslar bu benım ılk şiirim elımden geldı kadarıyla yazmaya calıstım
Hayatın karanlığında kayboldum ben,
Sokakların karanlığına düştüm aniden,
Çırpınıp durdum,kurtulmak için derinden,
Sessizliğin verdiği bir korkuyla yeniden.
Sessiz çığlıklar attım içimden,
Akşam sanki ağır ağır çöküyor,
Aklıma gelenleri telaffuz edemiyorum,
Güneş sanki ağır ağır batıyor,
Hissettiklrimi yazmaya cesaret edemiyorum.
Rüzgar sanki bir sitemle esiyor,
Niye bilmiyorum niye! İçimde bir huzursuzluk,
İçimde huzura karşı inanılmaz bir susuzluk,
Hayatım karman çorman,dağınık ve yoksulluk,
Hep beni mi buluyor bu inatçı mutsuzluk.
Bilmem hayata neden böyle soyunduk,
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Ey müezzin!
Kalk ve oku,o gür sesinle ezanı,
Yükselsin sesin,aşsın arş-u alayı,
Senin sesindir,azap veren kafire,
veya kafir olup da müslümanım diyene,
semalarda yankılansın beş vakit sesin
Sensiz geçen heran bir ömür bana,
Hasretin artık yetti canıma,
İki sözcüğe susayan bu adama,
Seni seviyorum demeye cesaret gerek.
Elimde değil seni düşünmemek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!