Ne zaman yağmur yağsa
Hüzün dolar içime
Dünya ağlıyor gibi gelir
Benim isteğimse
Her zaman gülmektir.
Kabahat mı işledik
Gülümsemelerine katılınca
Anlayamadım
Hemen ciddileştiler
Yabancı görünce
İnsan insanın yabancısı olur mu?
'Yiğit muhtaç olmuş
Kuru soğana'
Soğan fiatı çıkmış
Misli katına
Soram dedim bu işi
Bizim hatuna
Fabrikalar çalışır
Yollarına bakarak
Trenlerim gidiyor
Demirlerde akarak.
Arap harfi yerine
Bir varmış bir yokmuş,Allah’ın akıllı kulları çokmuş.Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken pire berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, anam aldı maşayı, babam aldı meşeyi dolandırdılar bana dört bir köşeyi.
Derken, sabah oldu erken..köşe yarıldı, ben bu yarıktan kaçtım dışarı.Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim, altı ay bir güz gittim birde ardıma baktım bir arpa boyu yol gitmişim.Çok yoruldum, dinlenmek için bir taşa oturdum,oturmamla uyuya kalmam bir oldu.Oturduğum taş, taş değil lahanaymış, girdiğim tarla lahana tarlası…lahana sarmış beni içine.
Dandili dandili dastana
Danalar girdi bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı.
Yıl 1914..dünyada yaşayan insanlar, dünyaya sığamaz hale gelmişler.Kara kara bulutlar sarmış dünyanın dört bir yanını..Herkes barut fıçısının üstüne oturmuş..sinirlilik, efelik, zenginlik, fakirlik düşman olmuş birbirine ve bir prens öldürülmüş bir yerlerde..vay nasıl öldürülürmüş..hemen dünya devletleri ikiye bölünerek savaşa başlamış. İnsan, insanın insanlığını göremez olmuş.Kafalarda tek bir düşünce öldür al toprağını…
Derken, sonradan Yavuz ve Midilli adını verdiğimiz iki Alman gemisi, İngilizlerden kaçarak gelmiş Osmanlının başkenti İstanbul’a..İngilizlere “biz o gemileri satın aldık” demişiz.Alman gemileri Türk bayrağını çekerek, Karadeniz’de bombalamışlar Rus kıyılarını..böylelikle katılmış Osmanlı İmparatorluğu da savaşa.
Çanakkale geçit vermemiş düşmana, Trablus şimdiki Libya dan kovulmuş savaşçı devletler. Yurdumun etrafına etten duvar örülmüş bir adım geri çekilmeksizin.
Yenilmiş bizimle birlikte olan devletler.Çekmişler teslim bayrağını.Galip devletlerin gözüne diken olmuşuz.Ağır şartlar sürmüşler.Kabul etmemiş ilk giden heyet.İkinci heyeti göndermiş padişah.Süslü ama acı, düşüncesiz, karaktersiz bir imza atılmış antlaşmanın altına..şartlar çok ağır:
1-Türk ordusu dağıtılacak.S ilahlar toplanıp galip devletlere verilecek,
2-Türk donanması galip devletlerin elinde olacak,
Ahlat ağacının çiçeği olur mu?
Hiç baktın mı?
Her gün önünden geçerken
Olur galiba
Armutta benzediğine göre
Armutun çiçeği var...
Aşk dediğin
Mutlu başlamalı
Mutlu bitmeli
Kavuşmalı hep sevenler
Çoluk çocuk büyütmeli.
Nedir bu aşıkların çilesi….
Sevgili Karıma
Bakışın yakıcı sözlerinse sevgi dolu
Seninle yürüyorum aşk denilen bu yolu
En güzel yıllarımı yaşadım ben seninle
Bir güzel gördüm bahçede
Erik topluyordu
Ben ona baktım
O da bana bakıyordu
Hem de gülerken
Gamzesi çıkıyordu.
Konuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.