Bir eli tam göğsümde, nabzımı ölçer gece.
Azap yutkunmuş gönül ömre kin kusar daim.
Sevdayı dindirmeye, vuslat eksik bir hece.
Biçare kalmış gönül, aşka can vermiş kaim.
İlk bahara hazanı sen mi yükledin gönül?
Kirpik uçlarında damla damla,
Bir kadeh şarap gibidir vuslat.
Efkarını bakışlarımda süsleyen eski saat,
Sessiz sessiz hicranı çizer kanımla.
Bir yudum sevda gibidir gözlerin.
__a__
Günahsız bahanelere mahkum edilen,
Masum çocuk hıçkırıklarında gizli,
Bir aşk saklıyorum gözbebeğinde…
Güle güle gül yüzlüm güle bak hicran geldi.
Gül raksında bülbülle güle elhan geldi.
Gül mizacından bir çiy kopup düşünce ele,
Gül kokusu dermeye gönlüme mihman geldi.
Gül hasret
Gül yangın
Gül ki senin adın!
Binlerce gülü tutuşturdu aşkın.
Mim’de sancılandı yüreğim.
Bir gülü koklar gibi yaprak yaprak,
Tek bir şiirde vuslatı saklamak,
Ömrünü mahralaştırır insanın gönüllerde.
Tulû olmuşsa kadehimde gece
Saçlarından damlıyor demektir her hece.
Serseri bir kurşun
iziyse bakışların,
Bir damla
Kan ise aşk,
Bin damla
Can ile
Güllerin gözyaşı kurşun gibi olur.
Ben hiç gül koparmadım dalından.
Güller dalında bir başka asil durur.
Biliyorum, ruhum gidecek bir gün ardından,
Güllerin gözyaşı beni gönlümden vurur.
Geçmişe asılıp kaldım dün yine.
Derin bir nefes çekip boğulurcasına,
Bir zaman durup şarkılar dinledim.
Şiirlerde kendimi izledim.
Hıçkırıklarda sırlanmayı sever aşk kokusu.
telmih sofrasında
her daim geçmişi yudumlar gönül
kurulup ruhumun manzarasına
bir sultan gibi
buğulu gözlerimi yargılar gönül
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!