Alırsın kalemi eline
Karanlık bir oda bulursun
Bir de boş kağıt, varsa
Başka karalamaların arasına
Sığınırsın saklanırsın
Okunmak ümidiyle
Ben gurbette değilim gurbet benim içimde
Yar yüzünü dönmüş ellere, güler durur
Sorma gardaş ne bu dert ne bu çile diye
Bu aşkın şarabı benim başıma vurur
Bir güz Gecesi düş aklıma
Kalp çarpsın ısıtsın bedeni
Zihnimde savrulan kelimeler
Anlatmaya çalışsın seni
Bir güz gecesi baş başa
Yüreğim hüdaya garip kaldı
Mutluluk bir yalnızlık uzakta artık.
Bitmek bilmez hasret işledi,
dostlarım ile arama artık.
Küfür olsun, yeterki senden olsun
Dört şeritli bir yolun kenarındayım vakit geç
Mevsim kış üstüm kalın ama ben çok üşüyorum
İnsanlar bağırıyor ama ben hiç duymuyorum
düşünmekten başım çatladı ben kalkamıyorum
Bir boşluğa düştüm neden niye anlamıyorum
Yaşananlar beni hiç üzmedi ama şu var ki
Tarotlara denk geliyorum birkaç gündür
Tek tek okuyorum sana dair bir şey varsa
Öyle muhtacım ki, yalan da olsa
Döneceğini duymak, mutlu ediyor.
O ihtiyar pazarlamacıları dinliyorum
Yabancının sen hava yabancı
Tenine değen bu soğuk yabancı
Kararan bulutlar, yürüyen insanlar
Uyuduğum yatak yediğin yemek yabancı
Sevgiler gömüldü toprağa
İçindeki sen sana yabancı
Umutların öyle kuş gibi uçup gittiğinde
Yalnızlık benliğini bir bataklık gibi yutar
O umarsız kahkahalar dibinde bittiğinde
Nefretin vücuduna ansızın hükümran olur
Anlamı yoktur artık ne varlığın ne yokluğun
Bir sen varsın birde sokaklara karışan kokun
Arada kaldım ben dostlar
Duyun sesimi inlesin sokaklar
Aklım gitme der tuzak var
Kalbim hiç olmadığı kadar ısrarcı
Arada kaldım ben dostlar
Sonsuz bir acı ile
Bir tekme de sen atmış oldun bana
Sanki her şey mükemmel gibi
Bir de senin yokluğunla uğraştırdın
Şu pis aciz hayatım iyiymiş gibi
Bir bela da sen saldın başıma
Olsun, ben hallederim bu dertleri de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!