Sanki maskeliler gibi riyakâr insan yüzleri
Kör olmuş gönül gözleri yanlış zamanda doğmuşum.
Ömür hayat yokuşunda arıyor dizim düzleri
Bağrımda hazan közleri yanlış zamanda doğmuşum.
Takılsa ayağım taşa yalnızlık yine vuruyor
İçinde bir çocuk vardı sanki,
Yazdığım onca şiirden başkaydı.
Ödünç mü almıştı sıcaklığını bir çölden,
Neredeyse her bakışı aşkaydı.
Okuyacaktı bilmeden sözlerimi,
Aslında ayaklanan tüm hislerimi.
Yiğitler ölürken susmak olur mu?
Bu vatan bölünmez zor dedi gardaş.
Şehitlerin kanı yerde kalır mı?
Bunun hesabını sor dedi gardaş.
Şehadete giden yolun öncesi
Köprü altında unutulmuş mutluluklar için
ne yağmurlar boşaldı göklerden,
iki gözün ağlamasıyla yeniden yeşerecek,
UMUTLAR...
Bir nebze inanç bıraktım yüreğine
Sebepsiz yere üzülür mü insan?
gülmekten vazgeçer mi
sebepsiz yere dağlar mı yüreğini
acılara boğularak
atar mı içine
dile gelmeyen feryatlarını
YÜRÜYORUM BEN
Göğsümde hançer var sırtımda bıçak
Sivrile sivrile yürüyorum ben
Hasretin yükünü çekerken ayak
Kavrula kavrula yürüyorum ben
Zaman bir asır,
İçinde yanan bir sır,
Devleşti her yer,
Sırtında bin yıllık bakır,
Dolandı kalbine,
Şekillenip satır satır.
Kabuk bağladığını zannettiğin yaraların varsa
içine sızıları akan
birde umudun elinden alınmışsa
ve hiç bitmeyen bir savaşın yorgun kılıcıysan
gülmeyi silmişe birisi gözlerinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!