Bak, şimdi kar yağıyor üzerimize.
Ne çabuk unuttuk, hanet ettik birbirimize.
Kin nefret değil sevgi tohumu ekseydik içimize.
Beraber mutlu olurduk bir ömür.
Sözlerimin arkasındayım, dedin.
Aklından geçenleri saydı öfke ile,
Ardı ardına kesilmeden cümleleri.
Hırsından keskin bıçak gibiydi sözleri,
Anlam veremedim bir türlü.
Kafasına koymuş; koparacaktı tüm bağları.
Uyurken tek hayallim
Ömrüme işlenen acıları unutarak
Saçlarımı dağıtan rüzgar gibi esip
Avuçlarımı açıp gözyaşımı toplarcasına
Gurur yapmadan kimseyi kırmadan
Bir fesleğen kokusuyla uyanmak istiyorum
ÇARESİZLİK
Bir sabah uyandığında
Yastığın ıslak ve gözlerin nemli
Soğuk rüzgarlar esiyor olacak
Şehrin sokaklarında
Çaresizliğine yenik düşeceksin
Bana 'acıyı tarif eder misin?' derseniz
Düştüğü yeri yakan, derim.
'Bir şeyler söyleyebilir misin? ' derseniz,
Kelimeler kifayetsiz kalır, derim.
'Sana tesir eden nedir?' derseniz,
DÜNDEN BU GÜNE (2)
Hastasıyım geçen ömrümün
Ne çok iz bıraktı bende her telden
Sayısını unuttum yalnızlığımın
Buğulu camlarda saklı gülüşlerim var
Ardından bakacak bir çift göz bıraktın mı sen?
Yolunu gözleyecek birileri olsun elbet.
Gideceksen, bari Vedalaşarak git tamam.
Hep hatırda kalacak bir şeyler olsun elbet.
Rüzgara seslendim; al beni savur dedim.
Kim bilir kaç vakit daha sensiz olurum
Hayaller tarumar gel artık Annem
Yavrun yalnız ve sensiz yetim
Hasretim, özledim gel artık Annem
Ne bahar'dan ne yaz'dan keyif alıyorum
Ben ne hali Perişanlar gördüm.
Yaşamdan uzak ve hayattan yoksun.
Oysaki tabiat olabildiğince yeşil.
Etrafındaki güzelliklerden habersiz olanlar gördüm.
Ben yalın ayak gezenler gördüm.
Eskiden çay eşliğinde sohbetler edilirdi
Közine soba üstünde kestaneler pişirilirdi
Meşe odunu ateşiyle yemekler ısıtılırdı
Gönüller hoş bir sohbet ile dem alırdı
Kısık sesle anlatılan hikayeler olurdu
Bazen yanı başımda eski bir radyo



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!