DÜNDEN BU GÜNE (2)
Hastasıyım geçen ömrümün
Ne çok iz bıraktı bende her telden
Sayısını unuttum yalnızlığımın
Buğulu camlarda saklı gülüşlerim var
Ardından bakacak bir çift göz bıraktın mı sen?
Yolunu gözleyecek birileri olsun elbet.
Gideceksen, bari Vedalaşarak git tamam.
Hep hatırda kalacak bir şeyler olsun elbet.
Rüzgara seslendim; al beni savur dedim.
Ben ne hali Perişanlar gördüm.
Yaşamdan uzak ve hayattan yoksun.
Oysaki tabiat olabildiğince yeşil.
Etrafındaki güzelliklerden habersiz olanlar gördüm.
Ben yalın ayak gezenler gördüm.
Eskiden çay eşliğinde sohbetler edilirdi
Közine soba üstünde kestaneler pişirilirdi
Meşe odunu ateşiyle yemekler ısıtılırdı
Gönüller hoş bir sohbet ile dem alırdı
Kısık sesle anlatılan hikayeler olurdu
Bazen yanı başımda eski bir radyo
GÜNÜN MUHASEBESİ
Hangi hatamızdan ders çıkardık
Hangi büyük söze kulak verdik
Hangi yanlışımızdan geri döndük
Günün sonunda ne kadar insan olabildik o önemli
Yâr sana olan duygularımı
Azat ettim bu bedenden bir ömür
Rehin olduğu bu kalpten çıksın istedim
Haberi olmadan sancısını çektiğim
Dilimi sükutta davet ettim
Dedim ki yokluğuna alıştığın gibi
Şu hayata...
Ben her sabah şu hasretliğin gurbetinde boğuluyorum.
Herkes dört dörtlük yaşarken, ben hıçkırıklara boğuluyorum.
Adabı kalmamış sevgi denilen illetin,
Nedir bu yaşamak dediğin,meyil eğretin.
Sus pus olmuş adalet adına atılan naralar.
Sol yanımda bir ağrı, sıkıştı göğüs kafesim.
Kesildi bir anda,tükendi nefesim.
Gezdiğimiz yerler, oldu uğrak adresim.
Karanlık her yanım sen bunu bilemezsin.
Yaşanmış anılar gün gelir özlersin güzelim.
SENİN İÇİN
Son kez yeminimi bozdum senin için
Yeminler etmiştim sana geri dönmem diye
Kırık dökük Aynalar gibi şimdi her yanım
Hepsini hiçe saydım senin için
Adına yazılır nağmeler,şiirler,sözler,
Adınla ritim değiştirir kalpler.
Sana atfen yazıldı,çözüldü diller,
Pansumanım ilacım şimdi nerdesin?
Meyillidir gözler seni görmeye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!