Okkalı bir şiirin ta ortasından geldim,
Üstüm başım kalem kokuyor,
Gömleğim kağıt misali,
Aklımda mürekkep sorular.
Yazacağım diyorum!
Asacağım bütün tümceleri,
"Içimin elleri üşüyor Züleyham!"
Ateşten mi korkarsın, meyl ettin diyarlara Züleyham,
Ben damla damla yanarken vuslatın ayazında,
Sen yazdan mı çekinirsin,
Söylesene canımın suyu gerçekten gittin mi?
Kitaplar,
yaşananlar, yaşayanlar yaşanmışlık'lar için yazıldı.!
Bizi yazacak şairler bulunmadı daha!
Bizi; beni, seni,
Yazmak keskin kalem ister!
Çünkü!
Canımız çok yandı, her defasında affettik.
İnsan dedik, gönül dedik, dost dedik.
Hayatın diğer ucu! yaşam dedik.
Her defasında sırtımızdan hançer yedik.
Saniyesini bile hak etmeyen insanlara,
Çok zaman harcadık.
Gözlerimde,
Gecenin yorgunluğumu?
Yoksa senin yokluğunmu?
Kalem eğreti duruyor elimde.
Şiirler kafadan çatlak,
Haflerin hepsi toplu katliamda.
Kirli ellerimden çok şiir yazdım sana,
Sabahın bir vakti de,
Seherin pusu çıkmazın da,
Aç karnına, yokluğuna yazdım,
Kimi zaman apansız,
Bazen de ansız yazdım,
Bir şehrin içinde,
Urfa'da, dergah'ta,
bir şairin sol yanından,
bir şiir bekler gibi bekledim seni.
Noktasına, virgülüne karışmadan...
Adını acıya bulaştırmadan.
Ah Züleyham Ah!
Adını beynime mıh gibi çaktığım!
Senden öteye gidemediğim kadınım..
Nereye baksam , Nereye dalsam SEN!
Hangi yola çıksam, Hangi kitabı okusam koskoca adın eşlik ediyor yokluğuna!
Yalın ayak koşarken de,
Ah züleyha ah!
Senin adın artık beş kuruş etmeyen,
Şiir kitaplarına konu olmuş
Kalemi kırık şairlerin diline yalan,
Belden aşağı sevdaların günahı olmuş!
Ah benim paha biçilmez uçurum çiçeğim!
Hayat, hayat ne garip şey ana?
Önüne serdiklerinle,
Ölüme gittiklerin hep yarım mı kalır?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!