Ateşten mi korkarsın, meyl ettin diyarlara Züleyham,
Ben damla damla yanarken vuslatın ayazında,
Sen yazdan mı çekinirsin,
Söylesene canımın suyu gerçekten gittin mi?
Başka bahar, Başka güllere kokumu oldun,
Ben dikeni göğsüme yar edinmiş çileli bülbül iken,
-Eee sonra naptın usta.?
Çok özlemiştim, görmek istedim.
Aylar sonra fırsatım oldu,
Ona giden yollardan geçtim,
Toprağını biçtim , kendimden geçtim,
Yüzüm yoktu biliyorum haksızdım,
Ah züleyha! Diyorum,
Ah benim iş bilmezim,
Vah benim iç yangınım.
Ve ben,
Şimdiler de, bütün şiirleri İki kuruşa heba ediyorum,
Ve biliyorum!
Yaz ey kalem yaz,
Yâre yaz gidene yaz.
Pılını pırtını toplayana yaz!
Çantayı bavulu doldurana yaz,
Sıcak yatağında yatana yaz!
Gene geceye hasret düştü Züleyha,
Gene kâlemime hüzün..
Yazıyorum bitmez tümcelerim.
Yokluğuna yazıyorum,
Çıkmazlara yazıyorum,
Adını beynime mıh gibi çakıyorum.
Sonra urfa sokakların da kokusu burnumun direğini sızlatır.
Bunca zaman unuttuğumu zannettiğim, tüm inancım, diz çöker bütün URFA caddelerinde.
Dilimdeki dua eksik kaldı,
Ellerim yok karnına, varlığına muhtaç.
"Yıkılsın tacın tahtın, yıkılsın evin"
Sana yazdığım bütün şiirleri tesbih yaptım,
Her harfi harfiyen heba etmedim,
Her bir tanesin de ismini zikrettim,
Tek tek seni lime lime içime nakşettim.
Sabır çeke çeke,
Kokunu bile bile,
Ben kimsenin EN sevdiği olamadım,
Kimsede benim,
Ya kalemini kırdım,
Ya kalemimi kendim kırdım,
ŞİİR olmadım hiç bir zaman,
Ya ŞİİR yazdırdı bana,
Ben sana yazılmışken bütün cürmümle,
Sana şiir yazmak ne haddime,
Kalemin ne haddine
Kağıdın ne haddine,
Okumak kimin haddine..
Eylül'de bitiyor.
Artık gelirsen Ekim’e,
Gelmezsen şiirime kadar yolun var...
Ben Seni 14 Ekim'de Sevdim..
14 Ekim'i Sen de Sevdim..
Yaprakların Ekim'de düşüşünü..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!