Kırşehir'in Akçakent ilçesi Korkorlu köyünde 28 Ağustos yılında dünyaya geldim. İlkokulu köyümde okudum daha gençliğimin ilk başlangıcında gurbetle tanıştım. 1968 yılında matbaacılığa başladım, değişik matbaalarda çalıştıktan sonra benim için en önemli görev olan vatani vazifemi yaptım. Askerlikten sonra Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nde şöför olarak göreve başladım halen buradaki görevime devam etmekteyim.
1974 yılında Rukiye Hanım'la yuvamızı kurduk, bu mutluluk yuvamızdan Serkan, Fatma, Adile ve Erkan isimli dört çocuk babası oldum. Çocuklarımı önce insan daha sonra insanları sevmeyi öğrettim. Çocuklarımdan üçü üniversite eğitimlerini tamamladı ve değiş meslek gruplarında insanlık alemine hizmet etmeye başladı, ben ise bu mutluluğu yaşarken, çocuklarıma olan en büyük görevlerimden birini yaptığıma inanıyorum.
Şimdi ise 1972 yılından bu yana yazmış olduğum şiirlerimi otuz yıllık birikimlerimi bir şiir kitabında toplmaya karar verdim, böylece bir nebze olsun milli kültürümüze katkı olacağı düşüncesindeyim. 
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




- 
  
 
Mustafa Kaya Akozan
 
 
- 
  
 
Ozan Fuzuli
 
 
Tüm Yorumlarhay yüreğine sağlık kuca kurt, kaleminin devamlı yürekli ve güzel şeyler yazması dileklerimle
iYİ BİR TAŞLAMA USTASI. Yüreğine sağlık