Her acı için,
bir çivi çaktım akıl tahtama,
Her sevinç için,
bir çivi söktüm akıl tahtamdan,
Şimdi çivim kalmadı,
akıl tahtam delik deşik,
Yaşadığı yeri sordu,
raylar arasında
gidip gelirken
tren.
Kelimeler dilden
bir bir dökülürken,
Gözlerimle gözlerim,
Duyulmaz ki sesim.
Ellerimde tüm hünerim,
Sorunlarımı işaretle çözerim.
Duyamam ne konuşulanı,
Ancak dudaklarını izlerim.
Damla damla akar,
Kolları gibi nehrin,
Tanrı sanki;
Evreni bir tarafa bırakıp,
Onu yaratmış gibi,
Sıkıntılı anımda
Hep yanımda olan,
Hiç aklımdan çıkmayan
Dualarını eksik etmeyen
Biricik anam …
Hiçbir zaman;
23 kasım sabahı;
Acı haber sardı içimizi,
Görebilseydin çaresizliğimizi,
Bilmek kolay, düşünmek zor.
İçimiz buruk, acımız büyük,
Bu ne acele, bu ne telaş,
Ben senin mağduriyetini
mazlumiyetini sevdim.
Ben senin sessiz sakin
durgunluğunu sevdim.
Ben senin ak pak
sayfalar açmanı istedim.
Kan kaybediyorum kan,
İçim yanıyor.
Gerçeklerim kâbus oldu,
Kâbusları yaşıyorum.
Zor hayat ta kalmak zor,
Dil katili olmasa,
Dil başka olur,
Dilek başkalaşır.
Değişik ağız şive olmasa,
Konu başka olur,
Konuşan başkalaşır.
Hemen hemen her gün,
kaç kez adını aradım.
Bir sevginin adıydı,
adını andığım.
Ahizenin diğer ucunda
sen vardın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!