Gece çöktü mü şehrin üzerine
ben oturur bitmeyecek bir şiire daha başlarım…
Esrarkeş kızlar simsiyah saçlarına sarı kınalar yakar…
Gürül gürül bir yağmur gelir çömelir odamın ortasına…
Ben oturur bir şiiri daha yakarım
kalbimin hiç bitmeyecek yangınında!
Zamanı geldi; gideceksin!
Önce özgürlüğünün peşine düştün!
Yıllardır uğruna savaş verdiğin değerlerin
tümünü bir kenara bıraktın!
Zamanı geldi; gideceksin!
İnanılmaz bir kaçış planı yapıyorum şimdi her gece.
Her gece biraz daha derin bir tünel kazıyorum kendi içime!
Fikrim firarda,
kendime doğru derin tüneller kazmaktayım:
Gelir gibi yapar hep sahte sevgililer,
gelir gibi yapıp çörekleniverirler sevdanın tan yerine!
İçinde anlamsızca bir kaçma isteği,
şiir yazarken klavyeleri parçalayan parmakların
ve delirircesine içtiğin biralar...
Winamp’ta son ses Düş Sokağı! Kaçarsın...
Eski bir pınar kenarında oturmuş düşünürsün:
Nasıl da kurumuş akan sular,
nasıl da oyuk bırakmış sonra toprağı, kuruyan suyun buharı…
Oysa gece geç vakitlerde bombalar düşer
uzakta bir şehrin ücra köşelerine
ve orada kuruyan pınarlar artık gözyaşı pınarlarıdır…
Dudaklarımı kemirip duruyorum!
Bir sığınak değil, cephenin tam orta yeri oysa şiir!
Ve bu aşırı romantizm, bu çocukça hayaller
hiçbir soruya cevap değil!
Nereden bulaştım bilmem bu saçma hayallere!
Bana yalnızlığı anlat; ama tek bir kelime kullan!
Büyülü sözcüklerle boya dudaklarını:
“ Heristas tajurdimi yalinas / esteriti safiretum fergulas…”
Bana şizofreniyi anlat; ama tek bir kelime kullan!
Nasıl kıpkırmızı kanar şizofren şairlerin titrek parmakuçları? !
Masalsı gerçeğimiz gerçeksi bir masala dönüştü!
Çünkü bir şeyin şiir sayılabilmesi için
ille de alt alta mısralarla yazılması gerekirdi!
Yani çok zor anlaşılırdı bir insan, hatta anlaşılamazdı!
Çünkü sanat aşkın bittiği yerde başlardı,
felsefe sanatın tükendiği yerde…
Çok geçmeden başlayıverdi manasız kavgalar!
Neydi paylaşamadığımız? !
Ya da aslında neydi bir yataktan başka paylaşmayı arzuladığımız? !
Cevapsız sorular kemirirken beynimi; alkolle yoldaştım, intiharla sırdaş!
Metropolde çocuk olmak, katil olmakmış!
Bak işte gittin; şimdi tüm kız çocukları
aşık olmak için yeni bir baba arayacaklar kendilerine,
huysuz Elektra’ya inat!
Ve yeniden ilan edecek yaşlı Khronos
gecikmiş saltanatını!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!