Tanrılar buyurdu Troya Ankara oldu
Bunu bilmeyen bilsin ve değiştirsin ezberini
Akhaların gelmesine gerek yoktu
Hektor’un ölümüyle başlamıştı kuraklık
Bu yüzden kuşatma denizden değil bozkırdan oldu
Yarım yüzyıllık bir kuşatmadan sonra
Törenle kaleden içeri alınan tahta atın karnında
Seçme askerler de yoktu
Ol tahta at Zeus’un buyruğuyla
Nur topu gibi rahibeler doğurdu
Bu tanrısal hikmetin ardından
Ankara kapılarında binlerce rahibe peydâ oldu
Böylesi görülmemişti o güne kadar
Karardı Galatya gökleri
Karıştı at izi it izine
Dost düşman seçilmez oldu
Bilinmiyor hangi işlikten çıkmış
Hangi tanrıdan kalıt yerleri süpüren giysileri
Minareden bozma süngüleri kubbeden bozma miğferleri
Birer koçbaşı kalkanlarında
Dövüyorlar Ankara kapılarını art arda
Rivayet muhtelif geldikleri yer konusunda
Kimi kuzeyden diyor, Sam Amca’ya dayanarak,
küresel birliklerle girdiler Anadolu’ya
Kimi savlıyor Samilerle kandaş olduklarını güneyden
son yıllarda sam yelinin daha sıcak esmesine bakarak
Ayrıca vebali günahı boyunlarına
Hades’ten kaçtıklarını söyleyenler de var
“Kamusal alan” ilan edildi bu yüzden Ankara
Nasıl anlatmalı bu garip kadınları bilmem ki
Bir bölümü girmiş kaleden içeri
Bir bölümü kalenin kapısında çığlık çığlığa
Yineleyip duruyorlar Zeus’un kızları olduklarını
İnanın diyorlar Ankaralılara Hektor öldü
Lanetliyorlar Paris’le Helena’yı
Boynuzlu Menelaos da arkalarında
İçlerinde öyleleri var ki
Hık demiş burnundan düşmüş Afrodit’in
Gizleyemiyor güzelliğini ne başlık ne örtü
Hareme almak için
Gidip yalvarası geliyor insanın Zeus’a
Zefiros esse diyorum
İpildese yürekler
Fırlatsa oklarını Eros
Atsalar üstlerinden örtülerini rahibeler
Yayılsalar kırlara
Orfe’nin ezgileri Pan’ın kavalı ile
Olmuyor, olmaz elbet
Yaraları sarılmadı ki Temmuz’un
Bırakmadı ki peşini, Hades’in kapatması Persefon
Ölümlüler yeryüzünde Temmuz’a hasret
Tanrılar nektar derdinde
Anladım bir yinelemeden başka şey değilmiş tarih
Yeni bir şey yok ne yerde ne gökte
Metis vuruldu zincire bu kez Promete’nin yerine
Zeus’a emanet aklımız artık
Yine kahkahalar yükseliyor Olimpos’tan
Rahibeler Ankara kapılarında
Ankara Edebiyat Dergisi, Şubat 2008
Abdülkadir PaksoyKayıt Tarihi : 29.2.2008 21:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!