O, mesafenin inkarıdır. Fiziksel bir boşluğu, titreşen bir ses dalgasıyla anında aşan, sıcak ve metalik bir yanılsama kutusu. Anteni, dünyayla değil, ihtimalin kendisiyle iletişim kurmak için uzanmış, gergin bir sinir ucudur. Radyo, duyulamayanın, var olduğunu kanıtlayan bir mucizedir.
Düğmeler, bir coğrafya haritası gibi döner; her frekans, başka bir hayatın, başka bir yalnızlığın kapısını aralar. Statik cızırtı, ulaşmak istenen netliğin hemen yanındaki kaosun sürekli hatırlatıcısıdır. Bir geçiş bölgesidir; netlikten sese, sesten ise yeniden sessizliğe yapılan anlık bir yolculuk.
O, ne görüntüye ne de somut bir varlığa ihtiyaç duyar. Sadece bir ses tonuyla, dinleyicinin zihninde bütün bir manzarayı inşa eden, saf bir yaratım gücü. Radyo, dinlemeyi değil, hayal etmeyi zorunlu kılan, karanlıkta parlayan, alçakgönüllü bir tanıklıktır. Geçmişin şarkılarıyla geleceğin haberlerini aynı anda taşıyan, zamansız bir yankı.
Hüseyin Turhal
Kayıt Tarihi : 29.10.2025 23:39:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!