Pusu Şiiri - Gökay Balcı

Gökay Balcı
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Pusu

Bir bahar günüydü, akşam üstüydü
Adam köşeyi henüz döndüydü
O daracık sokak, bir infaz evi
Üç kurşunda yıktılar koca bir devi

Dört kişiydi köşede pusuya yatanlar
İkisi seyretti, iki kişiydi vuranlar
İki tanık bıraktılar geride
Ben gördüm olayı, yağmur gördü bir de...

İlk kurşunda düşmedi, sarsıldı önce
Hırsla doldu gözleri vuranı görünce
Ayakları kıpırdasa gidip tuttacaktı
Yumruğunu beynine kurşun gibi sokacaktı

İkinci kurşun çöktürdü yere
Sonra titredi inceden bir kere
Yırtılmış gömleğinden kan akıyordu
O mavi gözler artık boş bakıyordu

Son bir hırsla başını kaldırdı
Göğsüne üçüncü kurşunu sığdırdı
Artık tutamadı saldı kendini
Önce elindeki file düştü, sonra bedeni

Filesinde bir ekmek vardı, bir de şişe
Mezar oldu ona hergün döndüğü bu köşe
Tek ekmek...Demek yalnız yaşıyormuş barakasında
Yetim, yahut dul bırakmadı arkasında

Bir yerden gözüm ısırıyor bu herifi
Tamam tamam! Bu Biroğulları'nın Arif'i
Birkaç kez konuşmuşluğum var onunla
Memleket meselesi işte, tartışmıştık sonunda

Belli bir işi yoktu, çulsuzdu o da
Bazı akşamlar saz çalardı gazinoda
Tehlikeliydi şarkıları, aşkım derdi 'kavgam'...
Alıp götürmüştü polisler bir akşam

Birkaç ay gözükmedi ortalarda
Anladık ki içerde hala, voltalarda
Konuşamadık çıkınca, soramadım 'kolun niye kırık'
Eh! Öteki tarafta sorarım artık...

Öğrendim aslını, niye vurulduğunu
Kimin bu aşkı, bu gülü soldurduğunu
Anladım kavganı da, seni de, koyuldum yoluna
Fazla geç kalmam Arif, bugün yarın gelirim yanına...

Gökay Balcı
Kayıt Tarihi : 21.6.2003 02:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökay Balcı