Ortasında çiçekler ekili bir pamuk tarlası
Etrafında dikenli teller, keskin ve soğuk
Gül dikeni değil demir dikeni bu
Bir pençe gibi koruyan çiçeklerini
Kırmızı bir nokta gül orda ölüme yatar
Ortasından geçersen çiçeklerden selam devşir
Bir öğle yağmurunda buğulu çayını yudumla
Bir somun ekmek de ikramım katığına
Bulutların altında bütün hayaller senin
Yeter ki köşelerime dokunma
Pamuklar tüylerimdir, dikenler kanatlarım
Kendi dikenlerime takılmaz uçurtmalarım
Bu mahsul bin yaraya derman olsa da
Kurur hasat vermeden, kayarsa sınırlarım
Çünkü bu bahçenin de ebruli bir adı var
Bir yeşilin içinde bir palet gökkuşağı
Ne bir renk eksik kalır ne diğerleri fazla
Ülkeler bayrak tutmaz ki bahçe gürbüz olmazsa
İşte o zaman çiçek kendi özüne arı
O zaman pamuk kendini sarar da pamuklara
Bu pençenin darbesi bazen yerinde ağır
Bazen gururla dalar tüm geçen zamanlara
Bir kadın ki siyah şapkası geniş çeperli
Maraba desen değil, hanımağa desen değil
Ona "Demir perde ülkesi" demişti birileri
Demir pençe bahçesi denmiş olsa da olur
Ama nasıl ponçik, nasıl ponçik bir demir pençe
Sınırların içinde,
Yağmurlu
Pamuktan bir bahçe
Ebru Yeşilova
Kayıt Tarihi : 18.8.2025 11:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
18.08.2025 10.49 #ebruşiir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!