Hüzün toplar saçından çiçek kokan ellerin
Dökülürken yüzünün allarına Vaveyla
Sanki kanımdan almış al rengini güllerin
Har sarılmış o zarif dallarına Vaveyla
Gözlerinin içinde gamdan yükselen duvar
Bakışlarını çalan matem akşamların var
Al canımı canımdan giderken yarana sar
Gül sereyim geçerken yollarına Vaveyla
Yüreğinin çıkmazı taşar şakaklarından
Yasta mısın matemin sızar yanaklarından
Çekip giden zamanı toplarken aklarından
Çilelerin serpilmiş çillerine Vaveyla
Çözülmeyen düğümler asude bilmeceler
Platonik ölümler yüreğinde bocalar
Alnında ki yazgıdır gam koynunda geceler
Hüzünleri bırakıp kollarına Vaveyla
Yelesinden tuttuğun kızıl saçlı atların
Zamansız alıp gitmiş o serin imbatların...
Dışardan duyulmayan apansız imdatların
Taht kurmuş talihinin tellerine Vaveyla
Mavi derinliklerde arınıp günahından
Üç talakla ruhunu boşamışsın ruhundan
Gölgenin gölgesinin canı yanıp ahından
Alev alev dökülmüş küllerine Vaveyla
İçindeki ıssızlık umudunu yudumlar
Yazılmamış mektuplar, yarım kalmış adımlar
Soluk soluğa kalmış sessiz imdatların var
Hazan vurmuş bağının güllerine Vaveyla
Yüreğindeki melal tırmalarken yüzünü
Bakışlarının hüznü gölgeler gökyüzünü
Dokuz köyden kovulmuş dokuz köy öksüzünü
Hapsetmişsin o kurak çöllerine Vaveyla
Bilmem ki hangi bahtın karasıdır bu çığlık
Hangi derdin dinmeyen yarasıdır bu çığlık
Kimin bedduasının mirasıdır bu çığlık
Feryat figan işlemiş dillerine Vaveyla
Yalnızlığın narında cürmün tövbene mezar
Hep kendinden kaçarsın gönlün öykünden bizar
İçindeki boşluktan derdin dışarı sızar
Gam bulaşmış bir kere ellerine Vaveyla
Gam bulaşmış bir kere ellerine Vaveyla...
Kayıt Tarihi : 25.4.2025 13:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!